31 Ocak 2011 Pazartesi

Çok büyük konuştum çoook

Ne zaman birşey söylesem mutlaka gerçek oluyor.

Atalarımızı seviyorum. Ata sözlerimizi de seviyorum. Ama gerçek olmaları yokmu, işte buna deli oluyorum. Abilerime söylenirken ben hasta oldum ya. Hiç bir yerimi oynatamıyorum. O kadar çok ağrıyorum ki sanki 30 kişi üstümde tepinmiş gibi. Hele başım. Oynatınca beynim içinden fırlayıp gidecek sanki. Ölüyorum açlıktan ama midem hiç birşey istemiyor. Yerken bulanıyor. Ciğerlerim hele nefes aldırmıyor şerefsizler. Acıyor ya. Söküp atmak istiyorum o derece yani.
Neyse annemle de ilgilenemiyorum. Evdeyimm yani! artık geldim. Sonunda. Otobüs tam bir felaketti yolculuk yani. Arkada 5 tane koltuk varya yer yok diye oraya oturdum ben. Ortaya oturdum birde. Zaten koltukta herkesin kucağında bir çocuk. Bende de Küçükpaşa var. Çocuk zaten tombul ezildi ayaklarım. Arada boş koltuklara attım tabii bunu. Başka yolcu gelene kadar. Yanımda bir hatun var. Kardeşini tutuyo kız kucağında. Bu hatun ben bilet alırken falan filan sürekli bana bakıyordu. Otobüste de ne yaparsam gözleri yine bende. Hatun hoş falanda yaşı küçüktü 18 falandı. Ondan çok ilgilenmedim. Ama kız kardeşi çok tatlıydı be. 3 yaşında falandı en fazla. Bi konuşması bi hareketleri falan var. Yirim... Yolculuk böyle geldi geçti işte. Üzerimden küçükpaşa geçti birde. Bu çocuğun acil zayıflaması lazım. Ya da artık ona da bilet almamız lazım.

Ev benim gelişimle misafirhaneye döndü yine. Amcamın eşi geldi. Önümde laptopu görünce bi ton fırça yedim. Kapattırdı. Ben bu kadından fena korkuyorum ya. Lisede stajım vardı bir ay bunlarda kaldım ben. Kadından bir dil var. Bir laf sokuyo yemin ederim insanın içindeki yaşama hevesini bile kaçırır. İşte böyle insanlarla yan yana gelince hasta olan ben bile kalkıp iş yapıyorum ki o benim yerime annemle konuşsun. İyi anlaşıyorlar ya. Dedikodu falan. Her birşeyi defalarca konuşuyorlar. Bende patates falan yaptım soba üstünde. Sonra bu kadın fal baktı anneme. İnanmam ama öyle şeyler söylüyorki inanası geliyor insanın. Keşke söylediği bütün güzel şeyler kabul olurken, görünen o düşmanlar kahve telvesinde boğulsa. Annem gibi melek bi insanın düşmanı mı olur ya. Bitane o. Neyse işte ya. 

O patatesleri yaparken sobaya fena yaklaştım. Acıktırdı da beni onlar. Yemeğimi yemiş oldum. Birde terledim su içinde kaldım. İğrenç oldum. Başım hala ağrıyor. Limon ile portakal aldırayım yarın anneme. Bizim buranın pazarı var. Hiç gidesim yok tabii ki. Veletlerle annemi gönderip paso uyurum ben. Gerçi genelde evdeki hesap çarşıya uymaz annem sabahın köründe kaldırıp ben sağlığa götürürmüş. Yok ya sevmem ben öyle doktordu, sıraydı kaçmam lazım bi şekilde. Yada iyi olduğuma ikna etmem lazım annemi. Garibim ıhlamur falan yaptı bana. İyiyim ya valla... Hadi kaçtım ben. A.r.o.g'u izlicem.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yaz yaz hiç çekinme canııım ne gerek var? aramızda yabancı mı var sanki?