14 Ocak 2011 Cuma

Küçücük küçücük mutluluklar

Bir gülümseme tüm günü güzel geçirebiliyor...

Sabah sabah fizik sınavım için Işığa beni erken kaldır dedim. Hatun geldi sabahın 7:30'nda kaldırdı. Kahvaltıya indik. Benim hatun yine gitti tam o dev ekran televizyonun önündeki masaya oturdu. Gittim bende oturdum. Sabah haberleri var. Nasıl sinir oldum ama. Sabah sabah yapmayın kardeşim haber falan ya. Yemin ederim beynim s*kildi orda. Gidin otu çekin çiçeği çekin böceği çekin belgesel koyun sabahları ya. Zaten dandik dandik haberler vardı. Adamlar haberi uzattıkça uzatıyor. Vakit öldürmeye mi çalışıyor ne yapıyorsa. Birde izleyicilerden gelen mesajları okuyup duruyordu. Bence varya o izleyiciler sadece isimlerinin okunması için mesaj gönderiyorlar. Ne bileyim ben ona kontör hayatta harcamam. En son böyle kontör harcanacak bir sistem kullandığımda yıllar evvel anneme 210 milyon fatura gelmişti. Ordan beri pek bi usluyum ben. Her neyse güne böyle asabi asabi başladım. Sabahın köründe kahvaltının iyi yanları da vardı tabii. Çok sıra beklemedik. Sıcacıktı poğaçalar. Her masa dolu değildi. Çay yeni demlenmişti. Güzeldi ya. Böyle kahvaltıya alışsam iyi olacak sanırım.

Dün Meleğe söz vermiştim fizik çalışacağım diye. Telefonuma el koymuştu da o an. Yoksa öyle bir sözün altından kalkamam ben. Sabah sabah kahvaltı sonrası fizik çalıştım. Sonra uyudum. Kızlardan birine dedim sınavdan önce kaldır beni diye... Kalktığımda 10'a 10 vardı. Okula gittiğimde de 10 mu ne geçiyordu. Bu yakınlığı seviyorum ben ya. Giyinme gibi bir derdim de yok. Elimi dolaba atıyorum ne gelirse elime giyiyorum. Neyse sınav berbattı. 10 tane test sorusunun hepsini salladım. Şerefsiz hoca ben çıktıktan sonra doğru cevapları vermiş. Vermişte hoca çözümlerini de istediği için sanırım kimse gene geçemeyecek fizikten. Manyak bu millette bu sistemde. Zaten sınav takvimimi yapan adamı bi bulayım döveceğim. Manyakmısın be adam sabah sabah sınavmı olur! 2.ö ben ya. Sabahın köründe kalkınca dengem şaşıyo benim. Evde bile akşama kadar uyuyorum ben yahu. Sınavtan çıktıktan sonra sınftaki kızlardan biri başka bi sınavın sorularını verdi. Alttan ders olunca bölümde kapanınca hoca geçen yıl sorduklarını soracak. Hepimiz geçebilelim diye. Garibanız hepimiz n'palım. Hocalarda acıyor işte. Sonra o kızlarla aşağıya inerken Ayşe'yi gördüm. Yukarıya çıkıyordu. Bana baktı, gülümsedi, göz kırptı. Yoluna devam etti. Bu da benim tüm sinirimi aldı. Şeker gibi birşey oldum aniden. Mutluluk saçıyorum etrafa. Böyle sorsalar huzurlumusun? diye. Evet derim. Sebebini bende bilmiyorum. Alakalı alakasız küçük şeylere mutlu olabilen bir yapım mı vardır nedir. Aynı yapı beni ufacık şeyde yerle bir edebiliyor da gerçi. Dengesizim ben ya. Karakterim mi tam oturmadı yada ben mi kendimi anlayamıyorum artık bilemiyorum. Ama herşeye rağmen ben, beni çok seviyorum!...

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yaz yaz hiç çekinme canııım ne gerek var? aramızda yabancı mı var sanki?