30 Ocak 2011 Pazar

İyi ki varsın...

Işık'ım gitti az önce. Bir an duygulandım böylece yazayım dedim. Zaten tüm blog onun hakkında gibi oldu he. Böyle yazarken yanlış anlaşılmaktan korkuyorum nedense. Işık benim için dost yada kardeş gibi. Ama öyle bi anlatıyorum ki sanki kıza aşıkmışım gibi. Yok öyle birşey. Lacivertte ben hata yaptım. Damla falan filan dostluğa hiç önem vermedim. Hepsini kırdım üzdüm. Değmediği halde üstelik. Şimdi geçmişe dönsem sadece liseye dönmek isterdim. Herşeyi unutmak, kırdığım arkadaşlıklarımı düzeltmek, en güzel şekilde yaşamak isterdim. Bundan dolayı Lacivert biterkene anladım ben arkadaşlığın ne demek olduğunu. O zaman Işık beni öğrendi zaten. O zamana kadar pek yakın değildik. Uzakta değildik ama. Ayrıldığımız akşam söylemiştim ona lezbiyen olduğumu. Anlayışla karşıladı. Yani normal. Zaten kaldıramıcak birine söylemem ben bunu. Neyse ondan beridir yakınız. Ve Lacivert bitmeden kısa zaman önce toplamıştım ben arkadaşlıklarımı. Birde o yaz lise bitişiydi ve arkadaş nedir ne değildir tam olarak kavramıştım. Sonrasında zaten arkadaşlarımı sevgiliden önce tuttum. Çok haksızlık ediyoruz çünkü onlara. Sevgilimizin her bi hareketini biliyoruz ama o odun sevgili çekip gidiyor. Ama Dost gitmiyor işte. Yine de bilmiyoruz hiç değerini. Hiç birşeyini . Kaybedene kadar. Sonra etrafta dolanmaya başlarsın Dostluk önemli diye. Kaybettikten sonra. Gittikten sonra önemi kalmıyor. Hepsini yaşayarak öğrenince kötü oluyor. Ondan Işık, Damla, İboy, Bek. Hepsinin herşeyini biliyorum. Çaylarına kattıkları şekerlere kadar. Yada neyi sevip neyi sevmediklerini. Nasıl davranmam gerektiğini. Işık hepsinden yakın olduğu için çok bahsediyorum belki de. Duygularını düşüncelerini hareketlerini hergün gördüğüm, görmeye alışkın olduğum için. Lisede Damla'ydı onun yerinde olan. Sevgilim olmadan yaşayabilirim ama dostlarım olmadan çok zor geliyor. Yanlızlığımın en büyük sebebi bu sanırım... Neyse dağıttım gene. Paragraf sistemini de anlamıyorum zaten. Işık diyorum yine yeniden ve daima. Mehmetle tanıştırdı beni. Konuştuk falan. Kim olduğunu unuttum Mehmet'in ama olsun tanıştık gene de. Işık'ı anlat dedi bu. Ben duygusal moda orda geçtim işte. Sonra anlattım daha bitiremeden düştüm netten. Her zamanki gibi. Mehmet hastaydı gitmiş. Işık orda iyi ki varsın falan dedi. Düşününce ölürüm lan ben bu kız için. O olmasa yurtta duramam. Odada duramam. Çekilmez olur herşey. Moralim bozuk olunca yanımda olmaz kimse o olmayınca. Yada olsalarda ben onları istemem. Işık'a birşey anlatmama gerek yok yanımda olsa yeter iyi olmam için. Bilmiyorum ama Işık benim için çok önemli. Ve o üzülmesin diye herşeyi yapabilirim...

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yaz yaz hiç çekinme canııım ne gerek var? aramızda yabancı mı var sanki?