Çünkü neden olmasın ki?

Yine merhaba blog. Mutluyken bu durumu pek paylaşmak istemediğimden midir nedir sana yazmıyordum. Şimdi dert sahibi olunca sürekli yazasım geliyor. Dertlerde üst üste geldiğinde hayat tam anlamıyla mükemmel(!) oluyor.

Yine Duman'ı veterinere götürdük. Artık her hafta kontrolü olduğu için alışmıştık biraz duruma. 1 ay önceki kan tahlilini tekrarlamamız gerektiğinden ekstra gergindik. Vücudunda biraz sıvı yetersizliği varmış, kan alırken epey zorlandı veteriner. Üzerine bir de serum verdik, azıcık sıvı alsın diye. İki tahililin birinin sonucu hemen çıktı ona iyi görünüyor dedi, enfeksiyon yokmuş. İkinci bir kaç saat sonra çıkacaktı.

Biz serum için beklerken başka bir kedi sahibi daha vardı orada. Onun kedisi fip e dönüşmüş, vücudunda biriken suyu alıp almamak konusunda konuşuyorlardı. Fip çoğu zaman ölümcül diye biliyorum, küçücük masum bir canlının bir kaç gün içinde öleceğini bilmek, hayal bile edemem. Duman'ın durumu böyleyken bile bazen panik oluyorum. Umarım o ufaklık iyileşir... 

Beni asıl korkutan durum fip olduğu için başka dertlerine endişelenmemiştim pek. Duman'ın coronası fip e dönüşür mü bilmiyorum, veteriner bir kaç kez artık taşıyıcı Duman demişti. Durumdan tam olarak emin olamamak biraz çıldırtıyor sanırım. Umarım fip olmaz.

İkinci test sonucunda ise karaciğer değerlerinin düşmediğini, kan şekerinin de biraz yükseldiğini öğrendik. Vücudunda su azaldığı içinde şırınga ile su içireceğiz iki saatte bir  Kulağındaki uyuzda bir türlü geçmediğinden artık hayvana resmen işkence ettiğimizi düşünmüyor değilim arada... Ne kadar onun iyiliği için yaptığımızı düşünsemde bu canının acıdığı gerçeğini değiştirmiyor. Keşke konuşabilse de anlatsak derdimizi. En azıdından partisindeki serum iğnesini neden hala çıkarmadığımzı bilse yeterdi.

Yine rezalet bir yazının sonuna geldik. Düzeltmem sanırım bu metni tekrar. İdare edersin artık...

Sümüklü Leydi

Ne zamandır yazacağım ama bir türlü fırsat bulamadım. Sümüklü leydi ise; yazın başında, cehennem kıvamındaki sıcaklarda yanarken, grip oluşumun şerefine bir tanecik sevgilimin bana sesleniş biçimi. Te o zaman ben bunu başlık yapacağım demiştim kendisine. (bunu taslakta bırakmışım ama sümüklü leydi hatrına dokunmamaya karar verdim)

Neler oldu peki? Aradan 3 yıl geçmiş mesela. İş değiştirdim, neredeyse 2,5 yıl olacak onda da, şimdi dünya tatlısı bir patronum ve severek gittiğim bir işim var. Okyanus ile hayat mükemmel gidiyor.

Bunların dışında bir kaç ay önce muhabbet kuşumuzu kaybettik. Biliyorum kuşlara karşı pek sevecen sayılmam ama onu gerçekten seviyordum. Hala odasını kullanamıyoruz ve her gece uyumadan önce hala kapıyı açıp kontrol etme isteği var...

Ondan kısa zaman sonra ise kedimiz Duman'ın hastalığı başladı. Kulak uyuzu denilen illet ile boğuşmak yetmemiş gibi Fcov denilen diğer hastalık ortaya çıktı. Aşı dışında dışarıya hiç çıkmamış bir kediye bunların ikiside nasıl bulaştı anlamıyorum!

Fcov mevcut haliyle pek korkunç sayılmaz, destekleyip bağışıklık sistemini güçlü tutmamız gerek ama FİP'e dönüşürse ölümcül oluyormuş, şimdi günde 5 ayrı ilaç ve özel mama kullanıyor. Sanırım tehlileli kısmını atlattı şimdilik. Beklemedeyiz bakalım...

Kulak uyuzu geçse en azından rahatlayacağım, stres yapmaması gerekirken her sabah ve akşam kulaklarını iyice temizleyip kremini sürmemiz gerekiyor. İşin bu kısmı tam 3 aydır sürekli yaptığımız için yorucu olmaya başladı. Bizim açımızdan değil tabi, Duman için. Kulağı temizlediğimiz her defasında kanıyor, sürekli bize miyavlıyor ve ısırmaya başladı. Bu kadar ponçik bir kediden böyle bir canavara dönüştü. Kulaklarına dokunmadığımız sürece aşırı uysal ve tatlı tabi hala.

Son zamanlarda biraz deneme yanılma sürecine geçtik çünkü uyuzu normalde 21 günde geçmesi gerekiyordu, bizde 3 ay sürmesi bayağı fazla yani. Şuan gliserin sürüyoruz temizlerken, yağlı yapısı belki işe yarar diye. Yarınki kontrolde ise başka bir şey konuşacağım veteriner ile. İnternette araştırıp okuduğum kadarıyla stronghold dış parazit damlası diye bir şey var. Ben salaklık edip tee olayın başında bunu araştırırken damlayı kulağına yapıyorlar sanmıştım. Bunun için hiç yanaşmadım, veterineri de bunu yapsın diye hiç teşvik etmedim ya da sormadım. Veteriner ise sadece oridermyl kullanmamızı ve kulağını iyi temizlememizi söyleyip duruyordu. Bu kısmada biraz sinir oldum çünkü stronghold normal ense damlasıymış (tekrar; ben yanlış anlamasam bu kadar uzun sürmezdi) ve gerçekten çok yaygın önerilen/uygulanan bir şeymiş. Orideymyl ile birlikte neredeyse her defasında işe yarıyormuş kısa sürede geçirmek için...!

Umarım yarınki kontrol iyi geçer... Çok dağınık yazdığımı biliyorum. Uzun zamandır yazmak istiyordum aslında ama pek vaktim olmuyor, birazda ne yazacağımı bilmiyorum.

Oldu o zaman, görüşürüz.