11 Ocak 2011 Salı

Aklı uçkurunda derler ya sahiden öyle

Herşey bittiğinde biliyorum keşkelerimle başbaşa kalacağım.

Işık artık burayı biliyor. Hakkı var hatunun ne diyim. Ben onun günlüğünü okumuş insanım dimi ama. Yazdığımı zaten biliyordu da hiç gözüne çarpmamış yer imlerinden. Yada son kullanılanlardan falan. Neyse işte biliyor artık. Ama okuyunca belli etmemek üzere anlaştık. Zaten unutur o. Bilgisayarımın başına geçince direk facebook açtığı için aklına bile gelmez. Sonra o facebook'u açık bırakıyor. Bana o kadar bildirim gelmeyeceği için onun Facesine dalınca bi anda şaşırıyorum doğal olarak. Hatunun face işlek yapacak birşey yok. Sahi. Dün Kuzenimi gördüm facede. Hiç gelmezdi. Naber hatun yazdım. Sevgilisi varmış facede. Ne hatunu lan. Diye bi girdi bu olaya. Sonrasında küfürler havada uçuştu. Dilime dayanamadığından olsa gerek en sonunda engeli basmış bana. Hatun demek malum kadınlar demekmiş falan filan. Zırvaladı durdu. Sinir oluyorum erkeklere ya. Aklı hep başka şeylerde. Uçkurundan yukarı çıkabildikleri nadir anlarda da futbola basıyorlar...

Finallerim geldi çattı. Matematik sınavı vardı bugün. Ne güzel başlangıç. Bu sınav takvimini ayarlayan adam varya çok şerefsiz o bence. İlk güne matematik ve diferansiyel mi koyulur canım! O sınava giren adam moral olarak 0 yani. Sonraki sınavlara nasıl çalışsın o gariban. Ben matematikten geçen yıl çaktığım için bu yıl alttan alıyorum. Birde bizim bölümü kapattılar. Ortalıkta söylentiler var 2016'ya kadar mezun olamayanlar atılacakmış okuldan. Lan ben onca yıl okumuş kalmışım. Birde ikinci öğretimden bir ton para bayılmışım sırf bi diploma için. Ne haddine beni okuldan atmak senin! Bak gerildim gene. Hocalar da yazık geçirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Matematikçi 10 soru verdi önceden. Onlardan soracaktı. Zaten 4 tane sordu 3'ü kağıttan çıktı. Nasıl yaptığımı tamamen sanatıma(!) borçluyum. Bütün soruları asetat kalemle birde tek tek sıralara yazdım. Herbişeye cevap verdim 4. soru hariç. Bi 50 verse yeter diyorum artık. 50 diyorum çünkü o soruları arkadaşlarım (Işık) çözmüştü ne kadar doğrular emin değilim. Birde bi soruyu matematik öğretmenliği okuyan adını bile bilmediğim bi hatuna çözdürmüştüm. O sorundan emin değilim işte. Cis diye bi terim mi var matematikte ya? Varsa da bilmiyorum. Oldum olası matematkle aram iyi olmadı. Nefret ederiz birbirimizden. Lise de bile sınav kağıdımı arkadaşım doldurup verirdi hocaya. Lisede kopya çekmek bebek oyuncağıydı çünkü. Burda çok zor iş. Resmen sanat haline geliyor. İnce ince uğraşmak plan yapmak falan. Neyse öyle işte. Cuma günü Fizik var. Onu da alttan alıyorum. Onda soru yok. Işık çalıştıracak umarım. Ve yine umarım geçeceğim. Yoksa çok korkuyorum bir ömür boyu fizik dersi görmekten. Kabus benim için sayılar. Mantık konusunda iyi sayılırım da. Fizik-Mat-Kimya üçlüsü tam kabus benim için. O dersleri o isimleri görmemek için herşeyi yaparım yani o derece. Sayfalarca şeyi bile ezberleyebilirim hiç sorun değil. Yeterki onlar olmasın. Bence öğrenciliğin en kötü tarafı bu sayısal dersler...

Sınavdan sonra uyudum. Paso uyudum. Akşama doğru kalktım direk bilgisayarın başına geçtim. Hatırlamıyorum ne yaptığımı. Yemişimdir bi haltlar gene. Işığın ki gelince yanıma siteden hatunlara bakıp yorum yaptık. Bu hiç birşey bilmediği için engin(!) bilgilerim ile aydınlattım onu. Lezbiyen filmlerin en müstehcen yerlerini izledik. Tabii o filmleri açana kadar uğraştık epey. Dvd oynatıcım bozulmuş biraz. Yeni program indir falan filan. Harukanın resimlerini gösterdim buna. Saçlarımı öyle kestireyim mi dedim. Beğenmedi. Yakışmazmış bana öyle. Haklı aslında da gene de istiyorum işte. Ama yok ya valla yakışmaz bana. Lisede kısaydı mesela yakışmıyor yani biliyorum. Sonra sürekli Hayal ile konuşuyoruz. Msnden telefondan. Ordan burdan.. Konuşma bi yerden sonra boyut değiştiriyor gerçi. Hiç birşey bulamayınca birbirimize sürekli aynı şeyleri yazıyoruz. ''Bebeğim, sevgilim, aşkım, bitanem'' falan. İkimizde aşık değiliz. Bunun farkındayız da. Ama yazınca güzel oluyor. Hem ben çok mutluyum onunla konuşurken. Bu sabah benden önce kalkmış sms'm bittiği için mesaj atmış geriye yatmış. Böyle başarılar falan. Küçük birşey ama çok mutlu oldum ya. Eski sevgilim uyanmazdı benim için ya. Odundu o kalkmazdı kendi işi olmayınca. Ama kendi okulunun olduğu vakit hep kalkardım ben sabahın 6:30'nda. Manyakmıydım neydim. Sonraki sevgilim zaten ben mesaj atmadan sabaj mesaj atmaz. Ama bi atınca hep konuşurdu. Birşey bulduğumuzdan değil konuşacak ama hep konuşmaz isterdi. Yani o da benim için hiç uyanmamıştı. Böyle ufak ufak şeylere mutlu oluyorum ben ya. Huzurluyum da. Dersler dışında hiç birşeyi takmak istemiyorum. Şimdi gidip rahat rahat uyuyacağım HayaL'imi düşünerek...

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yaz yaz hiç çekinme canııım ne gerek var? aramızda yabancı mı var sanki?