9 Ocak 2011 Pazar

Bir seçenek olmalı belki de kaçabilecek

Paylaşılamayan şey insan olunca tercih yaptırmak çok zor ve çok anlamsız...

Evden çıktıktan sonra kızılaya geldik.Bi bara girdik önce. Çok kalabalık ve duman altı olunca çıktık. Sonra Ezgi cafeye gittik. Tavlada Melekle iddialaştık. Sözde yenecekmiş beni :Pp. Mars olmaktan son anda kurtuldu. Sonra Işık ile oynadık 2-1 yenildim tabii. Ama son oyun hesabına olunca feci hırs yaptı kız. Gerçi kaybetmeme rağmen yine de bana ödetmediler hesabı orası ayrı. Sonra geçerken ışık için birşeyler aldık. Bana halka pirsing baktık. Beğenmedim ama onları. Hala ben'e benzeyen siyah pirsingimle burdayım. Sonra yurda geldik. Yemek yedik. Kızlar boğazlı bady ve kazaklarla dolaşıyorlar ortalıkta. Daha sonra yukarıya çıktım. Bilgisayarımı açtım. Işık ders çalışmaya indi. Sevgilisi yanıma geldi. Oturduk biraz muhabbet ettik. Kızla 2. kez sanırım ciddi ciddi muhabbet ettik. Işığı ne kadar çok sevdiğini falan söyledi. Onun için Işık bir ilk. Biliyorum çok bağlanacak. Çok sevecek. Çok acı çekecek yeri geldiğinde. Verdiği kadarını almak isteyecek... Bilgisayarda otururken Işığı gördüm facebook'ta ne yapıyorsun falan yazdım. Sonra Işıkla sevgilisi ordan konuştular biraz. Sevgilisi buraya gel göreyim dedi özetle Işıkta yanlız kalmaya ihtiyacım var falan dedi. Sonra bununki giyindi çıktı dışarı. En azından görünürde öyleydi herşey. Ayrıntılarını bilmiyorum. Hayal geldi msne. Öyle konuştuk biraz. Kırmıştım bunu onları topladım. 

Onunla konuşurken Işık mesaj attı. ''Çıldırıcam 1.kata gel. korkuyorum'' diye. Gittim yanına. Sigara içiyor. Titriyordu sürekli. Bir cevap vermiyordu sorularıma. Sigarayı alamadım elinden. Sevgilisine mesaj attım yerini o da geldi. Mesaj atmamı Işık istedi aslında. Zaten o da alamadı elinden sigarayı. Birbiri ardına 3-4 tane içti. Resmen krize girmiş gibiydi. Ne yapacağımızı bilemeden yanında durduk sadece. Ambulans çağırmayı düşündüm. Sormayı söyletmeyi. Bazen ağladı. Bazen ağlarken güldü. Bakışlarını kaçırdı. Konuşmadı. Söylemedi. Bazen gidin neden burdasınız dedi. Bakalım ne kadar dayanacaksınız dedi. İlk kez onu öyle gördüm. İlk kez kendimi çok çaresiz ve işe yaramaz hissettim ona karşı. Konuşturmak için birşeyler yapmaya çalıştım beceremedim. O soğuk merdivenlerde otururken diz çökmüş halde biraz kendine gelmesini bekledim. Sevgilisi kalktı gitti yanından. O zaman konuştu. Neden gitti diye sordu. Gelecek dedim. Nereye gitti dedi. Bilmiyorum üzerine birşey getirecek herhalde dedim. Telefonunu aradı. Mesaj attım sevgilisine. Gelmesi için. Geriye geldi falan. Önce odaya çıkıp Işık'ın üstüne birşey getirdim.  Bayağı sohbet ettik. Anlattırdım ona. Tiyatro hakkında sorular sordum. Söyledi. Birini ciddi ciddi anlattı. Ağlaması tamamen geçmişti. Kendinde gibiydi. Sonra gidip çikolata kek ve süt aldım ona acıkınca yesin diye.. O da sevgilisi ile paylaşarak yedi. Sonra Sizi yanlız bırakmalımıyım dedim. Bu çok acımasızca olur dedi ışık. Ama bu bir cevap değil. Dedim bekledi biraz. Sonra birazcık sadece dedi... Çıktım yukarı.

Çok saçma Işık'ı kıskanmam. Çok gereksiz. Çok salakça. Sevgilisinin hayatımıza girişi belki de çok fazla etkiledi beni. Bencilim ben bir yerde. Onu tamamen kendime istediğimden falan değil. Sadece bazen gerçekten Işık'la yanlız kalmak eski günlerdeki gibi konuşabilmek istiyorum. Mesela bu akşam olan şeyde. Yanlızca ben olmak istedim yanında. Çok saçma olduğunu bile bile. Onun Işık'ı bazen kötü etkilemesi. Benimle yapacağına söz verdiği şeyleri onunla yapması. Ve bazen artık sözlerini tutmaması. Bütün bunlarda belki de sevgilisinin yada Işığın hiç bir suçu yok. Dedim ya ben fazla bencil bi varlığım. Hakkım olamayacak şeyleri istiyorum bazen. Hem ne zaman Arkadaş sevgiliden önemli olmuş ki. Ben kendimi birileri için önemli zannedeyim...

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yaz yaz hiç çekinme canııım ne gerek var? aramızda yabancı mı var sanki?