12 Ocak 2011 Çarşamba

Bütün güzelliğin ile benden uzaktasın, geçmiş

Bütün ayrıntılara takılmasam belki daha yararlı şeyleri yazabilirdim...

Yazı yazacağım derken 101 de okeyi yere attım iyi mi! Sınavdan sonra 3 günüm boş olunca kendimi yurda kitledim resmen. Sadece uyuyorum ve internete giriyorum. Ders çalıştım diyemeyeceğim çok çalışmadım. Şuan bile notlarım yanımda ve bana kırgın kırgın bakıyorlarmış gibi geliyor. Işık bana hala fizik çalıştıracak. Gerçi hatunun işi başından aşkın. Bi ayrılıp bi barışıyorlar bunun sevgilisi ile. Allah'ım o sevgili nasıldır öyle. Benim -M- ile aynı hatun. Onun beni boğup sıktığı ilgiden beklentiden 3-4 kat daha fazlası gibi. Tabii ben bu kadarını görüyorum. Görmek yetiyor. Aşk çekilmiyor be. Ya da çekilmez hale getiriliyor. Sevgilim bana aşık olmasın mümkünse. Sadece sevsin. Sonra ben aşık olup ben ilgiye boğayım onu. Yoksa sıkılıp kaçarım ben. Benim kaçmamla o çok üzülür çünkü. M'de öyle olmuştu. Ben sadece hoşlandım ama o aşıktı. Aylar geçmesine rağmen onun hala üzülmesi çok kötü. Hem ben bir daha aşık olamam ki. Geçti yani. Öylesine saf bir şekilde sevemem. Neyse çıkış noktama gelirsek. Allah Işığıma sabırlar versin... Bu arada şerefsizin teki masadan kaçtı. 101 bitti yani. Bende çıktım rahat rahat yazayım bari.

Işıkla yemeğe gidelim dedik. Çok sıra vardı. Zaten kredi kartıma para yatıracağım için dedik dışarda yiyelim. Işık böyle sürekli farklı şeyler denemeyi sevdiği için bu defa hiç yemediğimiz birşey yiyelim dedi. Bende etçil bi varlık olunca tantuni yiyelim dedim. O hiç yenmemiş olurmu demeyin boşuna yemedik daha önce hiç. Neyse güzelmiş ben beğendim arada bi gider yerim artık. Sonra yine 7. caddeye çıktık. Kredi kartıma askeri tutar denilen en az miktarı yatırdım. Çünkü param çok yok. Yurt parasını falanda yatırdığım için. Mini migros çakması bi yere girdik. bi kaç şey lazımdı. Işığında moral 0 istersen alkol alayım sana dedim. Gözleri parladı bunun. Tam alacaktık yok dedi ben başka birşey istiyorum ama alırmısın bilmem.. Sigaramı dedim evet dedi. Sonra almam için sebepleri sıraladı. Aldım tabii. Bu yolda içerken farkettim. Bende istiyorum sigara. Lan sevmem ben. Kokusundan dumanından tadından iğrenirim. Küçükken abim eve hep Birinci marka sigara getirirdi. O zaman zaten bi o bi de Maltepe mi ne varmış. Ama abim nasıl böyle bi poşet getirirdi kocaman ve dolu olurdu. Sanki adam sigara fabrikasında çalışıyo. Ablamda ordan birsürü alır içerdi. Tabii onu öyle gördüğüm için zorla bana da içirirdi anneme söylemeyim diye. Ailemde zaten bi ben içmem sigara. Ama Hiç biri içerken böyle istemiyordum. Kötü etkiliyor beni bunlar ya. Alkol alayım mı diye sorduğumda da aynısı olmuştu. Alsak bende onunla içerdim yani. Tadına bakmış biri olarak ben alkolde sevmem iğrenç bana göre hepsi. Kendi kendime hakim olmazsam yakında tiryaki olurum ben. Biliyorum ben kendimi. Bi kez bi haltı yiyince başıma birşey gelmeden bırakmam onu. Sonra yeşilaycı EfsuN olur keş. Allah'ım sen beni böyle şeylerden koru. Zaten tüm parasını yemeğe döken biriyim. Birde bunlara başlarsam para yetmez bana...

Neyse Sonra yolda giderken dondurma satan bi yer gördük. Mado değildi ya böyle belli bi marka değil ama hazırda değil. Bildiğin açık dondurma. Bayılırım ben dondurmaya. Midesine de düşkün bi insanım. Alalım dedim önce istemedi. Sonra kabul etti. Dondurma dışarda. Dükkana girdim sağa bakıyorum adam yok sola bakıyorum adam yok. Bakarmısın diye seslendim cevap yok. Döndüm arkamı dicem Işığa kimse yok diye. Baktım karşıda adam kısmış gözlerini bana bakıyo. Sanki soygun yapacam orda. Çıktım dışarı beklemeye başladım. Adam hala bize bakıyo. Bi kaç dakika sonra dükkanın sahibi yan taraftan çıktı geldi zaten aldık dondurmalarımızı. Milletin bize salak bunlar bakışı altında yiye yiye geldik. Soğuk havada dondurmanın keyfi çok başka. Boludayken kar yağardı biz kardelen meydanından dondurma alırdık. Sonra o insanlar bize bakaraktan bile salak derlerdi. Ama bizden cesaret alan çiftlerde dondurma alırlardı. Çok güzel oluyor ya...

Özlüyorum o günleri. Lise yıllarım her haliyle benim hayatımın en güzel günleriydi. Herkes evinden ayrılıp yurda geldiğinde ağlardı. Ben ağlamazdım. Evde hiç kötü muamele görmedim. Annemi de çok severim. Zaten annemle büyümüş biriyim. Ama nedense çok sevmiştim yurdu. Kızları. Arkadaşlarımın olmasını. Yanlızlığa gelemem ben ya. Okulun bitmesini kaldıramam mesela. Bir evde gayet iyi yanlız yaşayabilirim ama arada ses olmalı. İnsanlar olmalı etrafımda. Kendi hayatlarını yaşasalarda. Eve gidince çok boşlukta hissedip kendimi internete yada hayallere veriyorum. Sonra da evde suskun imajı çiziyorum. EfsuN kendi başına O...'nın torunu. Evden hiç çıkmaz. Sen bilmem kimi tanıyormusun? o da yanlız yaşardı. Diye bıdı bıdı edip dururlar. İçime kapanık biriyim tamam. Köyde evden de çıkmıyorum ona da tamam. Ama dedem benim gibi değil yahu. Adamda bir çene var mübarek. Lafını da hiç çekinmez... Ama sanırım bi yerde çekmişim ben dedeme ya... Konulara bak. İyice saçmalamışım. Tamam tamam sustum...

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yaz yaz hiç çekinme canııım ne gerek var? aramızda yabancı mı var sanki?