21 Şubat 2011 Pazartesi

Yaparken değilde herşey bittikten sonra pişmalıklar başlar

Bu kadar iradesiz olmamayı dilerdim. Ya da en azından bir şeylerin gerçek olmasını.

Dün gece. Belki bir gün Zek bu yazıyı bulup bana sorduğunda sanırım utanmam gereken tek gece bu olacak. Yanlış bir şeyi tam olarak yapmadım belki ama bütün geceyi Melek ile beraber geçirebilirdim. Bir şey yapmadık öpüşmedik bile ama tüm bunlar o kadar olası şeylerdi ki. O ya da ben biraz daha kendimizi kaptırsak sonucu düşünmek bile istemiyorum. O an bunu yaparken pişman olmazdım eminim, ama ya sabahı? Nasıl konuşabilirdim onunla. Sonuçta sevgilim olmasa da kalbimin ait olduğu kişi ve onun kalbi de bende. Bir kez daha onu yaralarmıydım? Geçmişini hatırlatırmıydım ona? Belki de sevgili olmamamızın rahatlığı ile Melek'le uyuma riskini göze aldım. Peki ya Melek'in sevgilisi? Bir ihaneti paylaşsaydık ona ne olurdu?? İşte tüm gün aklımı karıştıran düşüncelerimi meşgul eden şey buydu. Zek ile konuşurken hissettiğim pişmanlığı tarife gerek yok sanırım. Okulu başladığı için gündüzde konuşabildik, aradım onu sesini de duydum gülüşünü. Melek ile bir daha böyle bir şeye kalkışmak istemiyorum sanırım, bir şey olacaksa da bu Zek ile olmalı. Zek' karşı içimdeki tüm hisler bitmeden kimseyi düşüncelerime bile almayacağım...

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yaz yaz hiç çekinme canııım ne gerek var? aramızda yabancı mı var sanki?