29 Haziran 2011 Çarşamba

Şikayet edesim var ama nereye

Beklenilen olduğunda bile daha fazlasını ister insan... Doyumsuzluk kanında var!

Sonunda beklediğim oldu. Bu defa olmamasını dilemekle hata falan da yapmıyorum. Zira ağrısı ve duygusallısı çekilmiyor. Acayip mızmız oldum he. Nefret ediyorum bugünleri yaşamaktan çünkü her şeye ağlayan çocuklar gibiyim -bakuganın ölümü kadar saçma olmasada- herhangi bir şeye ağlayabiliyorum şu günlerde. Patron bana kızmasa bari zira kızarsa ona bile ağlarım ben. Normalde ağlamak bir yana adamı dövecek gibi bakarım da -sanki yapabileceğim- Neyse öyle işte. Bitse de kurtulsam derdindeyim şimdi. Gecikince sorun olur, olsa ayrı bir sorun of ne zor iş kadın olmak. Kadında bende büyük durdu sanki.

Neyse işte. Damla hasta pazartesi doktora götürdüm ve hastanelerden vs bir kez daha sanırım nefret ettim. Sağlık ocaklarındaki yeni aile hekimi sistemi çok gıcık. Muayene olabilmek için kaydımızı buraya almamız gerekiyor. İkimizde okul için burda olduğumuzdan garip yani. Biz öğrencilere ayrıcalık yapılmalı bence. Doktor muayene edeceği tüm vakti Damla'nın kaydını almaya çalışmakla geçirdi gibi bir şey. Birde sıra bekleme kısmı var. Bizim gittiğimiz yerde şu bankalardaki sistem gibi sıra sistemi var. Sıran gelir ışık yanar ses gelir falan filan. İşte orda çıkan ses o kadar fazlaydı ki hiç birşeyi olmayan benim bile başım ağrıdı iki dakikada. Allah'tan doktor düzceli çıktı da sıcak davrandı yoksa mahkeme duvarı gibi suratı olan doktorları da sevmiyorum ben. Gittik bir iki baktı geri yolladı kızı resmen. Doğru düzgün inceleme yok yani. Kbb'ye görün dedi. Sağlık ocakları niye var hiç anlamıyorum zaten. Acil desen bakmazlar hastaneye yollarlar. Herhangi bir durumda Sadece dıştan bakıp yine başka yere yollarlar. Tek iyi çözümleri grip oldu bende. Bir tek ona verdikleri bir iki ilacı kullanmıştım. Bir defasında sırf okuldan kaçmak için hasteneye gittiğimde kadın sordu bir kaç yerim ağrıyor dedim yüzüme bile bakmadan ilaç yazdı sağolsun. Kullanırmıyım o ilaçları? Asla! Ondan pek sevecen yaklaşamıyorum sağlık ocağı gibi yerlere. Lisedeyken özele giderdim orda da beni bir defasında çocuk doktoruna vermişlerdi üstelik acile gelmiş bir hastaydım. Sağolsun kadın çok ilgilendi(!) Yine gözlerim için lisede gözlük vermişlerdi numaralı bir yıl sonrasında gittiğimde aynı doktor fırça atmıştı sen okuldan kaçmak için gelmişsin bir şeyin yok ama dinlendirici vereyim yine de demişti. Eh bende onların yerine renkli sıradan lens almıştım zaten.

Daha sonrası yurtta geçen sıkıcı zamanlar işte. Bir de iki gün işten kaçmış olmanın rahatlığı. Patron geldi az önce sordu anlattım gitti. Sağolsun pek kaale alır beni. Geçen hafta yediğim fırçadan dolayı adamdan çok korkuyorum yahu. Zaten bakışları kartal gibi tırsıyorum. Oturup ağlıcam. Burda çalışmak otelde çalıştığım zamanları hatırlatıyor ve tesadüf odur ki ben ordaki patronumdan da nefret ederdim! O bundan daha caniydi gerçi.

Neyse yazamıyorum ben ofiste patron ortalıkta dolaşırken /:

Miray'ı özledim ben... Çok hemde..

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yaz yaz hiç çekinme canııım ne gerek var? aramızda yabancı mı var sanki?