1 Haziran 2011 Çarşamba

Ben Şems sen Rumi ama aramızdaki aşk...

Elif Şafak'ın önce Pinhan'ı ardından da Aşk'ını okuyan ben dilim bir şiirimsi bir şiirimsi anlatamam yani. Bu yazıya da öyle başlıyordum da son anda özüme dönmeye karar verdim Şems bile özüne dönsün diye bi kadına ipek mendil vermemişmiydi zaten? Benim ipek mendil verenim yok ama bir türlü susturamadığım iç sesim var bu kadarı kafi... Bugünkü diğer yazımıda sanırım yine bu şiirimsi dilimle yazmışım ben. Onu da Miray'a yazmıştım zaten tek tesellim onun hala burayı okumuyor oluşu. Okusa ne olacak ki? hiç bir şey. Bir şeyden tırstığım yok yani de bilmiyorum belki başka bir zaman söylerim böyle saçmaladığımı.

Neyse benim acilen cümle nerde başlar nerde biter paragraf nedir ne değildir öğrenmem lazım. Yoksa böyle ordan oraya zıplayıp durduğum konularda cümleninde paragrafında içine ediyorum sankim.

Miray'la bugün sevgili olduk Öyle yemeğe inmiştim ki teklif etti. Çok şaşırdım deli gibi sevindim de ama şaşkınlık daha baskın geldi. Zira zaman demiştik sankim o zaman istemişti acele edince başımıza gelenleri bildiğimden susmuştum bu konuda ama etti işte teklif. Neyse 32 diş meselesiyle geçirdim günü mutluluktan uçtum falan filan. Yerimmm onu benn ya. Neyse öyle işte bir haber edeyim bugünü de not alayım dedim :)) Ben şimdi sevgilimle konuşcam müsadenizle...

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yaz yaz hiç çekinme canııım ne gerek var? aramızda yabancı mı var sanki?