8 Mayıs 2012 Salı

Duygusal dengesiz

Şimdiki yazımı duygusal dengesizlere adıyorum. Şu geçen iki gün içinde hüznün de, heyecanın da, sevincin de, huzursuzluğun da en üst noktalarını yaşadım yani. Ondan siz dengesizlere yazıyorum.

Öncelikle sevincime gelelim. Benim o çok sevdiğim dersin ortasında telefonum çaldı. Normalde ben ki sessizde taşırım onu öyle pat diye çalınca nasıl kapatacağımı şaşırdım. Numarayı tanımıyordum önce kimsin diye mesaj attım. Tekrar aradı sonrasında dersteyim yazdım ona cevap verdi. Şu geçenlerde katıldığım yarışma ile ilgili aramışlar beni. Derste ara verince hemen aradım numarayı geri. Bir kızla konuştuk. *** kazanmışım. *** bir etkinlik olacak bununla ilgili oraya katılmamı istediler falan. İşte böylece havalara uçtum. Çünkü ben böyle şeylere katılmam yani ne olduğunu bilmesem de bir şey kazanınca seviniyor insan...

**** Annem, babam....İkinciden sonrasını dinlememek için elimden geleni yaptım. Ağlamak istemiyordum ki ağlamadım da zaten. Hem. Neyse bu kadar işte hüzün kısmı buydu. Dünü öyle depresyona girmeye hazır geçirdim.

Gece vakti kafayı yedirten, nasıl yapacağıma dair hiç bir fikrimin olmadığı ve herkesin başka başka söylediği ödevimi yapmaya çalışmakla geçirdim. Bilgisayarımı kapattığımda saat 3'e geliyordu ve ödev bana göre bitmişti (hocaya göre bitmemiş) Yatağıma mutlu mesut girdim uyumaya çalışıyorum. Üst katımdaki süperzeka gece gece olmayacak şeyler söyledi. Korkudan uykumu kaçırdı o. Müzik açtım bende duymamak için kulaklıkla onu dinliyordum. Öyle sebepsiz yere aklıma Miray geldi. Sebepsiz yere çünkü hiç bir şey düşünmüyordum bir anda oldu. Aklıma o geldiği an öyle huzursuz hissettirdi ki. Gelmesi için dualar ettiğim uyku tamamen gitti. Öyle bir huzursuzluk uzun zamandır hissetmemiştim yani. Mesaj attım Miray'a merak ettim seni falan diye. Sabah cevap verdi az biraz konuştuk. Şimdi cevabını yazamayacağım ama en azından iyi olduğunu biliyorum.

Son kısım heyecana gelirsek. Şu gideceğim şeyle ilgili olaraktan şuan yaşıyorum onu. Ne giyeceğim derdine ek olarak (umarım) Melly ile gideceğim şeysi de var. Bunun heyecan neresinde sorusuna cevabını bende bilmiyorum. Böyle yerlere çok gitmediğimden olsa gerek bu heyecanım. Okulda sınıfımın önüne çıkıp bile heyecan yaşayan insanım ben. Aynı sebepten ötürü derste konu anlatamayıp kötü not alan insanım ben. Ve bu defa hiç tanımadığım insanların yanında olacağım. Şimdi benim girdiğim yabancı ortamlarda tamamen çekingen olma durumumu da hesaba katarsak ben bittim ya. İşte böyle kılık kıyafet derdindeyim ve Damla bol giymek yok dedi. Ben öyle rahat ve eşofman tercih ederim de kız yok dedi yani. Hem haklı oraya öyle gitmek garip olurdu. Offf sakinleşmem lazım benim ya.

Melly blog yazarı. Lezce'de mesajlarımla rahatsız ettiğimi hissettiğim insanlardan biriydi o da. Benim blog yazmama da sebep olan kişi olur kendisi (yazılarını çokta seviyorum) aynı şehirde olmamıza rağmen hiç görüşmediklerimden aynı zamanda :))

2 yorum :

  1. Ben seninle aynı şehirde olacaktımda görüşmeyecektik nıckk asla olmaz öyle şey mell ve seninle görüşmek için her şeyi yapardım heralde oralarda olsaydım :))Bu arada heycanın çok normal benim ömrüm kürsülerde sahnelerde hep göz önünde geçti ama hepsinde ilk kez çıkacakmışım gibi heycanlanırdım midem ağzımda karnımda kelebekler sürekli çişimin gelmesi falan bunların hepsini her seferinde yaşadım bu çok normal yani sadece sende olan bişey değil.Kendine dikkat et damla haklı bol giyinme damlayı dinle kocaman öpüyorum görüşürüz:))

    YanıtlaSil
  2. Ben sevmem o kadar göz önünde olmayı ya dedim ya sınıfın önüne çıkarken bile heyecan yapan insanım ben :) Bol giymeme konusunda bugün kararsız kaldım :)

    YanıtlaSil

Yaz yaz hiç çekinme canııım ne gerek var? aramızda yabancı mı var sanki?