25 Mart 2012 Pazar

Baban ölmeden önce

Geldim köye. Anaannemi görmek için geldim aslında. Hani hayatımda ikinci bir pişmanlığım olmasın diye. Göreyim onu hayat dengesiz ne olacağı belli olmaz diye. Ne kadar çökmüş yaşlanmış arada bahsediyor dedemden ses tonu kötülüyor. Ben beceremem ya kaybettiklerimi konuşmayı. Kaçıp gitmek istiyorum odadan o an. Ne zaman hatırlasam ağlama isteği doluyor da içime. Çekebildiğim kadar resmini çektim, sarılabildiğim kadar gidip sarıldım. Çocukluğumda hiç yapamadığım şekilde gidip kucağına koydum başımı saçlarımla oynasın diye. Küçükken, sürekli köydeyken pek sevildiğimi hissetmezdim onlar tarafından. Onlar derken buna babaannemi de katıyorum. Amcalarımı da. Şimdi ne zaman gelsem çok farklı davranılıyor. Misafir gibi. Dedemden bahsederken baban ölmeden önce ya da baban ölünce diyor. Bunu sadece annemi bana söylerken duyardım. Bunca yıl başka da kimseden duymayınca şimdi çok garip geliyor. Sanki benden bahsediyormuş gibi dinliyorum onu. Bitince hala dinliyor gibi yapıyorum, dinleyemiyorum...

Yaşlanmadan öleyim ben en iyisi. Köydekilere bakıyorum evdekilere bakıyorum çok zor şey yanlızlık özellikle de yaşlanınca. Gücün yok hayatın yok hastalansan başında duracak kimse yok. Sabahtan beri düşünüyorum ben yaşlansam yanımda kim olmalı diye. Miray geliyor aklıma o an. Sonra baştan bitmiş bi ilişki ölene kadar devam edermiydi? Etse de kalmazdı yanımda. Böyle böyle herkesi düşündüm ama sadece Damla geliyor aklıma. Gelecek nasıl olur gerçekten bilmiyorum sırf yaşlılığı düşünürsek önce herkesten önce öleyim diyordum sonra biraz daha düşünüyorum yok ya o benden önce ölsün. İstemiyorum yaşlanmakta ölmekte ya. Bırakmalıyım o konuları düşünmeyi artık...

Minik buzağıdan bahsetmişmiydim hani dedemin adını vermiştik ona. İşte onu görmeye indim dün gece yaklaşamadım kaçtı terbiyesiz. Bugün tekrar gittim o yem yedikleri betonun kenarına oturdum 5 dakika sonra geldi yanıma kokladı, o kadar çok kokladı ki sonra geldi göz bebeğim gibi baktığım objektifimi yaladı. Harekette edemedim kaçar gene diye. Bu az daha koklandıktan sonra bildiğin kafa attı bana. Bacağımda morluk varsa hiç şaşırmam. Terbiyesiz iki aylık falan ama çok güçlü bi de kalıplı. Alnını kaşıdı falan filan annesine koştu sonra. Arada geldi gitti azıcık sevebildim. Hoplaya zıplaya dolanmaya başladıkça ortalıkta Efsun gitme vaktin geldi dedim bi kafa daha yemeden kaçtım. Çıkışta Ares'e yakalandım zaten. Az daha büyümüş öküz kadar güçlenmiş tutamıyorum çok. Oturuyorum merdivenlere hop gelip kucağıma yatıyor öyle sevdiriyor kendini. Ayağa kalkınca o dev gibi patilerini kollarıma orama burama attığından artık nurtopu gibi çiziklerim var. Bi de morluk var ama onu nerde yaptım hatırlamıyorum işte.

Annem Kur'an okuyor arada teyzesinin gelini falan da burda onun okuduklarını takip ediyor. Annem gözlük falan takıyor. İlkokuldan sonra da okutmamışlar annemi. O da her bulduğu şeyi okumuş çok eziyet çekmiş evlendirilmiş erken yaşta çocukları olmuş. Herşeye rağmen son bi kaç yıldır benimkinden çok daha büyük bir istekle Cami hocasından okumayı öğrenmesi kadar sevindiğim bir şey yok. Bizden öğrenmeyen kalmadı ama gel görki hala okuyabilen varmı emin değilim. Ama o şimdi hepimizden iyi okuyor ya seviyorum bu kadının içindeki aşkı. Onu daha çok seviyorum...

Köydeyken uzağa gideceksen uzun bir süre gören herkes yola çıkar yanına gelir. Sen gidene kadar da gitmezler ordan muhabbet ederler. Düşününce sıkıcı bir şey gibi gelebilir ama hiç öyle değil sevildiğini değer gördüğünü hissettiriyor insana. Otobüse binene kadar bekliyorlar orda seninle. Vedalaşırken kötü ama otobüs durmuş yolun kenarında öpecek bi ton insan var. Kaç küfür yemişimdir o yol kenarında yıllarca kim bilir...

Ben bu iki günlük tatilden hiç bir şey anlamadım. Anneme mantı ve keşkek yaptırdım ikisinden de birer tabak yiyebildim. Keşkeği hele bi köyde bulup yiyebiliyorum ama ona da vakit yok arkadaş. Ne gıcık bir şey bu ya! Şimdi geldim Ankara'ya hiç bir şey yemek istemiyorum evdeki keşkeğimi gönderin bana yaaa.



Aklımda bir şey daha vardı ama getiremedim. Ne yapim ki büssürü yazmışım işte. Sonra yine yazarım bi de yazı dengesiz oldu farklı zamanlarda üstüne ekleme yaptığımdan olsa gerek. Neyse bu da benim ufaklığın resmi

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yaz yaz hiç çekinme canııım ne gerek var? aramızda yabancı mı var sanki?