7 Eylül 2011 Çarşamba

Fındık aşkı candan değerlidir(!)

Evet yine yeniden ve daima ben. Ölüyodum lan ben bugün. Sabahın harbiden köründe kalktık bildiğin kasasız traktöre bindik ve taaa ebesinin şeyindeki tarlaya gittik. Bildiğin dağın tepesi lan öyleki sabah güneş doğarken aynı hizadaydık güneşle. Manzara harika soğuk berbattı. İyi bir fotoğraf makinemin olmasını istediğim anlardan biriydi o. Bendeki makine bildiğin dijital bir kaç otomatik ayarı olan ama onun dışında ayarlama yapamadığın bi makine işte. Yine de hakkını yemeyim onunla da güzel şeyler çekmiştim. Neyse işte iyi bir makinem olaydı bir daha göremeyeceğim o manzarayı çekebilirdim belki yine de ondan önce düşünmem gerek acaba iyi makinem olsa fındık tarlasına götürürmüydüm? bence hayır. Ya ben bunu anlatmıyordum. Bizim o yer taaa nerde dedim ya dağda bildiğin dağ köy. Git git yol bitmiyo bi de bazı yerlerde yol bozuk traktör hop hop hoplatıo insan düşecek gibi oluyo. Sabahın soğuğundan korunmak için aldığımız battaniye epey yardımcı olsa da kıçımız dondu yolda. Tarla erkenden bitti ve yola çıkmak üzereydik ki anam dedi odun da atalım. Lan zaten kasası yok sadece sele var traktörde herbişeyi koyduk ve traktör dengesizdi artık bayır çıkmaya kalksak ön havaya kalkardı ve olduğumuz yerde takla atardık biz. Lunaparkta adrenalin için binilen araçlara gerek yok bi günlük traktörle gidilen tarla yolu gayet yaşatıyor o duygu ölüm korkusu hiç bi yerde yok. İki kere azıcıkta olsa o ön havaya kalktı ben kalpten gidiyordum zaten orda... Bi daha binmek falan istemiyorum ben kalsın azıcık fındık için değmez. Tamam can bedava gelmiş olabilir ama her zaman değil ki bi kere geliyo.


Eve geldiğimizde çuvalları taşıdık tam odunlar taşınacaktı ki ben kaçtım Miray'ı aradım sesini duydum epey konuştuk. Çok özledim yav.. İyi geldi bu konuşma tabii sonra benim telefon çekmedi ve pat diye kapandı veda bile edemeden...Tüm günün konuşmadığım her anı Miray'ı düşünmekle geçiyor konuştuğum zamanlarda malum pek fazla yok. Daha önce yazmak isteyipte yazamadığım bir şey var (unuttum sadece yav) Facebook denilen hastalık yaratan illet sayfalar arasında dolaşırken Miray'ın eski duvar paylaşımlarını falan gösteriyor bende dayanamayıp bakıyorum tabii ne kadar önemli değil desemde etkiliyor işte birde geçenlerde notlarına baktım biz tanışmadan 19 gün önce başka birine yazılmış bir not vardı. Ne bilim garip geliyor işte birazcık canımı acıtıyor. Bu da böyle bir şey işte. Eylülde de yanına gidemiyorum çünkü okulu Ekimde açılıyormuş. Bu iyi mi kötü mü bilmiyorum.Ekimden önce gidersem bir iki saat anca görebilirmişim Ekimde gidince ne kadar görebileceğim acaba? Muhtemelen 1 günlük bu ziyaret ne kadar yetecek bize? Bu özlem ne kadar geçer bilmiyorum. Belki Ekime kadar daha çok para biriktiririm belki hazır birikeni de kaybederim... Neyse hayırlısı artık. Sevgi her aşar derler bizde aşacağız elbet...

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yaz yaz hiç çekinme canııım ne gerek var? aramızda yabancı mı var sanki?