3 Nisan 2012 Salı

Hayal kurabilmek ayrıcalıktır ve bazen elinden alınır

Yanlızlık kimsenin kaldıramayacağı bir yük değil. Ama insan yanında birini istiyor...

Bütün sözlerimi çiğneyip delicesine saydırarak O'nu yazasım var. Yaptığım, gördüğüm, dokunduğum her şeyde o var. Öyle ki mesaj attım "ya yeniden hayatım ol ya da sil beni hayatından" dedim. Cevap bile vermedi. Belki kontörü yoktu belki başka bir açıklaması vardı bilemedim. Öylece suskun kaldı işte.

Yokluğunda daha huysuz bir şey olup çıktım. Sebepsiz yere insanlara kızarken yine aynı sebepsizlikle durgunlaşıyorum. Belki bazılarıyla daha iyi anlaşıyorum belki sadece susturmak için cevaplar yetiştiriyorum. Sonucu bilmiyorum ama aklımı bir şeyde toplamam çoğu zaman mümkün olmuyor. Bende kendimi mynette 101'e verdim. Ablamın bir anda sıfıra çektiği 5000 puanımı tekrar çoğaltmak için çırpınıp duruyorum. En iyi de o geliyor zaten yenilip yenilip tekrar ayağa kalkmaya çalışıyorum ekip biçtiğim duygularımın ardından. Hem kaçanlara dilediğim gibi küfrederken kimse hesapta sormuyor neden ona "o....pu çocuğu" dedin diye. Haksızmıyım ama sırf bir puan için kaçılıyorsa aynı puan için bende küfrederim arkadaş, dilediğim gibi! Bu arada benden önce bitiripte eksi puanları yiyenlere de kelimelere dökmediğim çok küfür eder oldum. Sırf puan demişken bulduğum her oyuna kaydolmanın bedelini çöken beynim ödüyor sanki. Çöksünde zaten geçmişine takılmayıp düşünmek istemeyen bana bunları düşündürtebildiği için.

Kendi kendiyle çatışan insanlar okudum bir sürü romanda. Şimdi daha iyi anlayabiliyorum içsesimle kavga ederken. Kavga etmeye bahane bile sunmuyorum artık direk dalıyorum "niye aklına getiriyorsun" diye. O da pek suskun değil hani kendini savunuyor yine bana karşı "seviyorum işte" diye. Seviyorum ne yapayım şimdi engel mi olayım? Başka kızların gözlerinde kaybolmaya çalışmaktansa kendi içimde kaybolayım. Kimse de bulamasın beni sakladığım yerde. Ben derken seni aslında, elimde olsa sonsuza kadar kadar saklanırdım seninle kimsenin bizi bulamayacağı bir yerde. Elinde olsa insanoğlu neler yapardı, sıra bize mi kalmış ki dilediğimizi yaşayabilelim?

"Peki ya çocuk" Şu ara çevremde o kadar çok kişi bebeklerden bahsediyor ki. Nasıl çocuk yaparım, ya da istiyor muyum. Böyle basitle geçiştiriyorum ama çok çeşitli türleri var bu soruların. Şimdi yaratıcılığımı kullanıpta aklıma getiremiyorum. -Ama zaten bu yazıları hala okuyan birileri varsa yaratıcıklarını kullanacaklarından eminim ben.- Peki ben çocuk istiyor muyum hala??? O varken bütün mutlu hayalleri kurarken şimdi daha doğmamış çocuğa diğer ebeveyn kim olacak düşüncesindeyim. Hala istiyorum istemesine de tek başıma korkutucu geliyor. Keşke biterken hayal bile kuramayacak durumda kalmasaydım...

Şimdi başka bir karar verdim... Eğer o beni hayatından çıkarmazsa ya da dönmezse doğum günü onunla konuştuğum son gün olacak...

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yaz yaz hiç çekinme canııım ne gerek var? aramızda yabancı mı var sanki?