22 Nisan 2012 Pazar

Rüya

Yolda yürürken gördüm onu. Sadece bilet almaya gidiyordum halbuki Ankaraya dönebilmek için. Önüme çıktı. Benimle yürüdü. Kuzenini bekliyormuş o da. Hatırlamıyorum konuştuklarımızı ama görüntü o kadar gerçekçiydi ki gözlerimi açınca yatakta buldum kendimi şaşırdım da. Uyandım. Bir kez daha Miray'ı gördüğüm uykumdan.
 Sabahında mesaj attım Kurt'a bana eşyalarımı gönder diye. Onda kalanları yani. Sonrasında Miray mesaj attı. Aslında ben sadece yüzüğü iştemiştim diğer eşyaları değil. Neden istediğimi falan sordu. Hala çıkartmadığını ama istersem yollayabileceğini söyledi. İstemedim. Herşey kaldı onda öylece.

İşte o zamandan beri yine garip bir boşluktayım zamanın ve günlerin hesabını tutamıyorum. Kötü bir boşluk değil ama bütün vaktimi düşüncelerimle geçirirken dünyanın geri kalanındaki hiç bir şeyi istemiyorum. İnternete girmek bile yani. Nisan bitmek üzere olmuş ama bana göre hala başındaymışız gibi geliyor.

Dikmen vadisine gittik cumaydı sanırım. 3 saat güneşin altında beynim pişince en ufak şey başımı döndürür oldu. Vadi oldukça güzel yer O'un evine o kadar yakın olmakta garipti. Farklı şehirlerde her sokak aynı geliyor bana. Yani tek başıma gitsem bir saate kalmadan kaybolurdum. Aynı günün akşamı kızılaydan dönerken olgunlara gideyim dedim yanımda hala isim veremediğim sınıftan çocuk vardı işte. Olgunlar bütün korsan kitapların satıldığı yer ve öğrencilerin gözde mekanı. Taht oyunlarını aradım yoktu. Ne kadar meraklanmışsam artık gidip orjinaline bir dünya para bayıldım. Şimdi kitabı okumuyorum bile. Yavaş yavaş adamın öleceği sahneye yaklaştığımdan. Yüreğim kaldırmaz diye elleşmiyorum yani. Yine de kendimi azıcık tanıyorsam yatmadan evvel bir bölüm daha bitirmiş olurum.

Bir kız vardı okuldan. Kızı ilk gördüğümde Miray'a benzetmiştim. Yüzünü falan değil yürüyüşünü saçının kesimini falan. Belki yazmışımdır daha önce. Kızı her gördüğümde sapık gibi izliyordum. Ama ona bakınca Miray'ı görüyordum. Neyse ya uzun zamandır görmemiştim kızı. Okulun kantininde gördüm. Saçları uzamış biraz. Gözlük takıyor, giyim tarzıda az biraz değişmiş. Miray'ı andıracak bir hareketini aradım ama bulamadım. Yine de kıza bakmaya devam ettim. Bir sonraki aşamada tanışmayı başaramamış olursam peşini bırakmak niyetindeyim. Tanışabilirsem bir şey yapacağımdan da değil ama tatlı kız.

Bu arada ben bir zamanlar Emma'ya aşıktım ya!

İşte böyle bir sevgilim olsun. Öpmeyelim birbirimizi, belki hiç dokunmayalım bile. Konuşmasakta olur. Sadece yanımda olsun ve gülüşüyle hayata döndürsün beni. Bir şeyleri beraber yaparken dünyanın geri kalanı umurumda olmasın...

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yaz yaz hiç çekinme canııım ne gerek var? aramızda yabancı mı var sanki?