24 Ağustos 2011 Çarşamba

Günde bi avuç fındık iyi gelir

Minik minik ayrıntılar veripte öyle geçeceğim anlatacaklarıma. Şimdi son yazım saydığım hamster magazindeki şişko Junior hamileymiş! gitti 5 tane doğurdu. Erkek olanı böylece kafesten attık gittim onu da kutuya koydum pet şişe kapağından su içiyor zavallım. Napim kafesim yok başka. Diğer doğum yapan hamsterimin yavruları koştur koştur kafeste yiyecek arıyorlar. Bi kaç gündür bir şeyler yediklerini farketmiştim de gözleri bugün açılmış sanırım çünkü ilk defa bugün kutunun duvarına çarpmadan dönmeyi başaranları vardı. Şerefsizler interneti hala bağlamadılar eve, çırpınıyorum hala Turkcell'e mahkum şekilde. İkariamda tek kelimeyle her şey berbat, bi güncelleme getirdi uğursuzlar oyunumda flash çalışmıyor bi b.k yapamıyorum. Dahası bu pc'mden kaynaklanıyor ama sorunu sadece ben yaşamıyorum başkaları da var. Tamirdeki telefonum 3 hafta sonra lütfedipte gelebildi. Amcamın bilgisayar tamircileri amcamı fena dolandırıyor. Komşumun oğlunu öldürmek üzereyim beni çıldırtıyor. Ablamı eşşek arısı soktu o da gitti erkenden yattı. Aslında üzülüyorum onun için ama yatmasaydı bunları yazamazdım, üzgünüm ablacım ama bazen bencillik şart yine de seni çok seviyorum...

Şimdi özet bitti olaya geçeyim. Fındığa başladık bugün. Tabii ki kendimizinki değil. o, oğlunu öldürmeye çalıştığım komşumun yerinde. Oraya gitmeyi ben istemedim ablam ısrar etmese gitmezdim de ama bayramdan önce kendi paramızı çıkartmalıymışız. Sonra düşünebilme yeteneğim geri gelince para biriktirmem gerektiği dank etti azıcık kafama. Sabahın 6:30'nda ayaktaydım ya! 7:30'a kadar ablam kahvaltı hazırlamıştı, ben giyinmiştim Paşa'da uyanmıştı. Yani fındıkçı tayfası hazırdı. Annem tabii ki bizimle gelmedi... İyi ki gelmedi zira ablamla bizi susturmaya çalışırken helak olurdu kadın. Yok yok konuştuğumuzdan değil milletle atıştığımızdan. Annem çoğu zaman kavga başlangıcını hissedip ''kızım sus'' der. Susmuşsak ne ala susamamışsak ya laf yeriz ya laf söyleriz geçinip gideriz. Neyse tarla sahibinin kız kardeşi; beni sinir ettin kadın! car car car laf yaptın beni sinir ettin! dövecektim seni saçma salak yorumlarınla beraber. Tarla sahibinin eski kaynanası; kadın sende ne çene var makineniz yanlış yere takılmış sanki. Dedikodu kazanınızdan eksik olmayan paçalı tavukları bi bitiremediniz aynı olayları saatlerce konuştunuz yetmedi bütün geçmişi deştiniz resmen. O kız kardeş kendi kızının her bişeyini ortaya dökmeseydi eski kaygana olacak karı sanırım kızın hakkında sert eleştirilerde bulunmazdı ne var yahu 4 kere evlenmişse? Neysem. Mola saatleri beni çıldırttı çünkü dandik karıların saatten haberi yoktu. Öğlen vakti ile tarladan çıkışı kararlaştıramamamız yeni kavga sebebi olabilirdi çok takan biri olaydık. Yine o iki cadı bizi tam 2 saat geç bırakmaya çalıştı beceremediler, muhtemelen hiçte yapamayacaklar. Yine de yarın ne yaparım bilmiyorum gitmek istemiyorum hemde hiç ama para şart İstanbula gitmem lazım benim. Bursuma ve aylığıma annem el koydu yatacak olanlara da koyacak çünkü harç parasının vakti yaklaştı. Can sıkıcı bir durum çünkü herşey tersine gidiyor bazen ciddi ciddi okulu bırakıp iş bulasım geliyor. Ya da abimler bana pc alsalar onların işini yapabilirim zaten okul bitince bana o işi yaptırmayı düşünüyorlar niye okuyorsam artık. Fındık konusunu dualarla bağlayıp kapatayım ben, Rabbim sen ya o karıların dillerini ya benim kulaklarımı geçici olarak bağla.

Şimdi Miray'dan anlatcam azıcık. O kitap okumaya başlamış aslında kitapta sayılmaz çizgi roman gibi birşey ama bu epey büyük bir gelişme çünkü o sevmiyor kitap. Sonra ben bununla telefonda konuşurken daha çok konuştuğunu farkettim. Mesajla anlatmadığı her şeyi çoğu zaman ayrıntılarıyla konuşurken anlatıyor onun için her fırsatta aramaya çalışıyorum şu ara pek mümkün olmasa da bu fırsatları değerlendirmem lazım benim. Ben telefonda konuşamıyorum zaten yani benim açımdan değişen çok şey yok ama en azından o anlatıyor bir şeyler bu önemsiz gibi gelse de çok önemli benim için. Telefonda konuşmasak neler yaptığını anlatmıyor çünkü, kitap meselesini de biraz geç öğrendim zira ya da başka olayları anlatmıyor. Sanırım mesaj yazmaya alışkın olmadığı için... Onu çooook özledim zaten gündüzün o eziyetini çekmemin sebebi bu özlemin büyümesi sanırım. Sonuçta eşim o benim her şeye değer bunu biliyorum, hem birazcık daha dayanmam gerek çok değil. Onu o kadar seviyorum ki; bütün sebepsiz görünen gülümsemelerimin sebebi aslında. Şuan birazcık hasta oldu sanırım yaz gribi, keşke yanında olsam nane-limon falan yapar çorba içirir iyileştirirdim onu...

Fındıkla birlikte yeniden müzik dinlemeye başladım kötü tarafı her bir şarkının başka bir anıyı canlandırması, mühürlü kaderimle otobüsteki Miray size anlamsız gelebilir ama biz otobüste o şarkıyı dinlemiştik işte. Bunun gibi şeyler hatırlatıyor şarkılar bana, Mesela hoşçakaldaki Işık'ı...

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yaz yaz hiç çekinme canııım ne gerek var? aramızda yabancı mı var sanki?