7 Mart 2015 Cumartesi

Çirkin

Selam çirkin şey. Madem ruhumun yansımasıymışsın gibi anlatıyorum sana. Benim gibi çirkin olmalısın sende. Soslu mısırı bazen çok sevdiğimden bahsetmişmiydim? Ya da bazen kuruyemişleri. Bilmiyorum sanırım akşamları oyalanacak bir şeyler arıyorum. İki hafta kadar sırf çekirdek yemişliğimiz var. Bir süre Petito'nun getirdiği met helvasına dadanmıştım. Sonra gururum sanırım ağır bastı elimi bile sürmüyorum. Gurur kötü şey.

Yazmıyordum çünkü iyi hissetmiyordum. Kendimi diziye verip başka bir şey yapmayacak kadar. Melek patronumda en az benim kadar dengesiz. Bazen bana hakaret eden adam oluyor. Bazende kibarlık edip beni düşünen adam. Bazen konuşmaya çabalayan bazen yüzüme bile bakmayan. Yine de klasik patron işte. Sigortamı hala yapmadığı için devlete bir dünya genel sağlık sigortasından borcum oldu sayesinde.  Dün baktımda gecikme faizi de koyuyor mecburen ödeyeceğim yani. Böylece biriktirmeye çalıştığım birazcık paramı oraya vereceğim. Sonra bırakacağım birikim işini zira yapamıyorum. Olmuyor yani. Sürekli bir şey çıkıyor.

Patronuma isim bulmak isterdim ama o kadar uzun anlatacağımdan emin değilim ya da o kadar uzun o iş yerinde kalacağımdan. Çünkü fırsat bulduğum anda çıkacağım işten. Hemen çıkmama sebebim bir aylık işsizlik dönemimin bana fena koyması oldu. Onun için katlanıyorum. Neyse yanımızda bir çocuk daha çalışıyor. Yazık sabah benimle geliyor, akşam çoğu kez ben çıkarken bile arka tarafta hala çalışıyor oluyor. Hep çalışıyor ama. Asgari ücret bile vermiyormuş ona. Benden uzun süredir orada olmasına rağmen sigortasının olmayışından bahsetmeme gerek yok sanırım.

Göçebe olmak çok zor. Lise ve üniversitede sürekli ev ile yurt arasında gidip geldim. Hiç eşya birikimim olmuyor. Sürekli kayboluyor ya da bir yerde kalıyor ya da almıyorum. Çok az kıyafetim var ya. Fimlerde falan kızlar tribe girer ya giyecek hiç bir şeyim yok diye. İşte benim için gerçekten öyle.

Neyse bırakıyorum yazmayı. Anlaşılan tam toplayamışım kendimi. Bilgisayarımın kablosu yeniden bozuluyor sanırım. Yarın çıkıp kablo alacağım.

4 yorum :

  1. Işyerindeki hikayelerini dinlemek de keyifli olabilir, yazmayı düşün derim... Eline sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Bazen ben bile düşünmeye katlanamıyorum, size böyle işkence etmemeliyim bence.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazdıklarına gelen tepkileri gördükçe sen de katlanmayı öğrenirsin belki :)

      Sil
    2. Tepkilerden değil sanırım daha çok gurur meselesi. Dedim ya kötü şey şu gurur. Yediremiyorsun bir şeyleri..

      Sil

Yaz yaz hiç çekinme canııım ne gerek var? aramızda yabancı mı var sanki?