Alışkanlık olmuş her gün O'nun blogunu kontrol etmek... Engel olmalıyım bir ara kendime.
Sabahın
köründe hastaneye gitmek zorunda kalmam, ilk aldığım randevu olan
10:30'u iptal etmemdendir. Sonrasında sadece 09:00'da vardı mecburen onu
aldım. Gerçi bir işe de yaramadı. Doktor oldukça geç kaldı. Hiç keyfi
değildi ama bence öyle olsa bu kadar sinirli olmazdı. Öyle bir esti ki
etrafta o korkuyu anlatamam yani. Zaten bekleyenlerin içinde en genç
benim olmam da fena rahatsızlık veriyordu. Mhrs sisteminden randevu
aldım diye sanırım sistem bana torpil geçti 2. sırada girdim içeriye.
Dedim ya estirdi diye ilk sesim çıktığında fark ettim ki titriyor. Az
tepki verse tamamen kaybolacak yani. Onun yerine öyle şeker bi kadın
çıktı ki. Az öncekinden eser yoktu ya. İlgilendi sorular sordu şunları
yapsak daha iyi olur falan dedi. İlk gittiğim doktordan çok daha iyi
çıktı bu. Mr ile Emg istedi ama. Elleriyle Emg yazıp verdi bir de, hoş
sonra sekreteri bilgisayardan ikisi içinde kağıt çıkarttı ama.. Sonra
çıktım işte. Çok uzamasını beklediğim iş erkenden bitmişti ya. Şimdi Mr
ve Emg için randevu vardı.
Mr'ı
hemen o binadan aldım ben. Sonra Emg'i sordum. Kadın öbür hastanede o
dedi. Bizim hastanenin bi kısmını şehrin öbür tarafına yapmışlar. İlk
gittiğim doktorda oradaydı bak. Neyse çıktım dışarı otobüs bekliyorum.
Yaşlı bi teyze söylene söylene yaklaştı. Otobüs kartı yokmuş. Fazla
olanı çıkarıp verdim ben. Sonra insan rahat bırakmasını bekler dimi? Yok
o kadar çok soru sordu ki. Mümkün olduğunca üstü kapalı şeylerle
geçiştirdim. Sonra telefonumla uğraşırken yüzüğümü gördü sanırım
uzaklaştı bir anda. Keramet yüzükte dedim elimi hiç indirmedim bida.
Başka bi teyzem telefona çekildi bu kez. Randevu almaya çalıştık ona.
Sonra o da benimle öbür hastaneye kadar geldi. Yeğenine ayarlama
çabaları evlenmeyi düşünmediğimi söylememe rağmen kesilmedi. Aslında
demeliydim ben zaten evliyim Okyanus'la diye ama.. Neyseki diğer
hastanede benden daha acilmiş işi hemen bıraktı gitti. Ciddi değilmiş
demek ki.
Burda
da Emg randevusu almak ölümdü ya. İnsan bi yer falan açar dimi. Sora
sora bir doktorun asistanından alacakmışım randevuyu. Zor öğredim la.
Sanki devlet sırrı istiyorum adamlardan. Neyse teee Eylül ayının sonuna
verdi randevuyu... Allah razı olsun. Bilgisi gibi tarihten de cimri
çıktı bunlar.
Bugünde
Mr çekimi vardı işte. Gittim hastaneye in cin top oynuyo. Başka bi
teyzemde geldi benimle o da mr çektirecekmiş. Ama yapışmadı bu korktu
herhalde. Kapılar kapalı olunca konuştuk ilk. Başka bir girişten girdik.
Danışma diye bir şey var-mış- sorduk o alt kattan sola dönün dedi. Lan
aşağısı korkunç. Her adımda ses yankı yapıyor. Çocuk sesi bile yok.
Telefonda çekmeyince benim korku aldı başını gitti. Döndük sola iki
insan gördükte rahatladım. 4-5 kişi falan bekliyorduk. Bir de dat dat
dat diye ses... Mr cihazıymış... Daha zamanım var diye cam kenarı
bulmaya çıktım ben o da olmazsa yukarı geri çıkıp Okyanus'a mesaj atayım
diye...
Camı
buldum da mesaj gitmedi. Onunla uğraşırken pat pat diye ses geliyordu
arada. Her yere bakıp bulamadıydım, kuşun teki cama çarpıyormuş meğer.
İçeride kalmış ama kurtaramadım fazla yüksekteydi umarım kurtulmuştur...
Mr
felaketti yanlız. Kapalı alanda duramıyorum ben. O kadar kapalısında
yani. Korkudan taş kesildim gibi bir şey hareket edemedim, gözlerimi çok
açık tutamadım. Tarif edilen mavi-yeşil ışıkları da göremedim zaten. Bi
makinenin sesi işte... Neyse ki 5 dk falan sürdü. Yoksa ordan nasıl
çıkardım bilmem..
Damla da dönmedi zaten. Artık Ona'da dön gel diyemiyorum.. O kadar ısrar ettikten sonra yani kızar falan..