Evde misafir sevmediğimi hatırlarsın. Evde yalnız olduğumu
da hatırlarsın. Oysa yalnız olduğumu bir ben bir de annem biliyormuş gibi
inatla misafir çekmeye devam ediyorum. -Her gelen annen evde mi? -Yok...
Anlaşılan "yok"'u cevap olarak almıyorlar ki eve geliyorlar.
Ananem geldi eve. Benimle kalıyor. Başımda duruyor. Hiç bir
şey yapmasını beklemiyorum. Gece rahat uyumamı sağlamaya devam etsin yeter.
Sanırım annem de onun için göndermiş zaten.
Adımı ananemden almışım. 3 kere üst üste çekilen kura
sonucunda. Ablam sağ olsun. Üçünü de o çekmiş. Teee tanımadığım bir kadın adını
"EfsuN" koyun demiş. Böylece diğer muhteşem isimlerin yanında bir de
EfsuN girmiş kuraya. Öyle kaldı bu isim bana.
Bu defa gelen hiç tanımadığım belki ömrümde ilk defa
gördüğüm bir kadın geldi. Onun adı da Efsun. Evde üç kadın üçümüzünde adı aynı.
Berbat bir his. Ananemin bana seslenmediğini bildiğim halde her EfsuN deyişinde
kafamı kaldırıp bakıyorum. Oysa o kendi köyünde bilmem kimden bahsediyor...
Sürekli Mavi Karadeniz diye bir kanal izliyoruz. Kanalın
reyting çizgisini biz belirliyoruz diye ciddi ciddi inanıyordum ki bu sabah bir
kadın programı aradı gerçekliğini bilmesem de iki kişiyiz böylece diye geçti
aklımdan.
Hizmette sınır tanımıyorum. Ananemin gözüne girmek çok
önemli bir şey. Zira annem iş yaptığımı söylese de o inanmıyormuş. Şu ara onu
kanıtlama çabasındayım. Hem böyleyken iyiyim. Gerçi yalnızlığın verdiği o
muhteşem hissi çok özlüyorum.
Diğer kadında bu hizmetten faydalanıyor tabii. Öyle dualar
etti ki kendimi acayip .... uygun kelimeyi bulamadım da bir taraflarım kalktı
işte. Neyse kadın en son olarak -senden her yerde bahsedicem düğürlüğe
(istemeye) gelirlerse şaşırma dedi. Evlenmeyi düşünmüyorum dedim. İkna etmek
için çokta uğraştım o zaman istediğin gibi olsun dedi. Az önce yeniden konuya
döndük -Bir bayramda bir de düğünde seni anlatıcam dedi. Reklam sonuçta iyisi
kötüsü olmaz değil mi?
Kanalda köçekler oynuyor. Yeni bir işkence türü arıyorsanız
bunu izletin. Bıyıklı ve etekli oldukça kro görünümlü beyaz gömlekli adamlar.
Bütün akrabalarımdan tek tek konuşuyoruz. Daha çok onlar
konuşuyor. Ne kadar çok kuzenim varmış benim tanımadığım? Altı üstü bir kaç
yıldır gitmiyorum yanlarına pırt pırt bebek çıkartmışlar ya.
Tombalacık halimem diye bir şey var ki Türkü sanırım doğrusu
bilmiyorum. Bir ara Ece onu dedesinin sevdiği kadın için söylediğini (sanırım
çıkış kaynağı burası) söylemişti... Nerde duysam günlerce dilime dolanıyor ve
ben sadece nakaratını biliyorum. İçimde bir yerde bu tür şeyleri seven biri var
(Hangi insan canı sıkıldığında Mezdeke dinler ya?) biliyorum da bu kadar da
açığa çıkmamalıydı sanki.
Yeni rejim ile sabahın köründe kalkmaya mecburum. Kahvaltı
da ne hazırlasam acaba?
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Yaz yaz hiç çekinme canııım ne gerek var? aramızda yabancı mı var sanki?