7 Aralık 2011 Çarşamba

Bir romantik ses: Horlama

Meteliğe atacak kurşunum bile yok kağıt parçaları fırlatsam olur mu?

En son başımın döngüsü ile bırakmıştım burayı (son yazı alıntı olduğundan saymıyorum) şimdi fondan gelen horultu sesleriyle ele alıyorum. Bu yıl hiç bahsetmediğim oda arkadaşlarım var. Aslında bu horlayan yoktu en başta, sonradan geldi. Kız günün 15 saatinden fazlasını uyuyor ve gerisini düşünmek bile istemiyorum. Tedavi falan olsa. Bir de yatakta dönerken konuşuyor gece gece korkuyor insan! Tahmin üzerine kız üst ranzamda yatıyor. Şimdi kız farkında olmadan hayatıma müdahele ettiğinden her hareketi gözüme batıyor. Öylesine rahatsız ediyor yani. Bende tepki şe etmemek için genellikle susuyorum.

Odadaki diğer ses oda arkadaşımın beklentisinden daha kötü geçen doğum günü. Sevgilisiyle çok çok sıradan hatta sıradanında altında bir gün geçirmişler. Şimdi kızımız zaten çocuğun parasız olduğunu bildiğinden slayt, yazı, mum gibi tamamen emek gerektiren şeyler yapmasını bekliyormuş. Ama çocuğumuz yapmamış böyle şeyler. Ben burda bi kez daha anlıyorum ki para her şey demek değil. İnsana kendini özel hissettirmek için paraya sanıldığı kadar ihtiyaçta yok. İnsan düşünüldüğünü bilmek istiyor, hele kadınlar bunu daha çok istiyor. Bir de şu var asıl kızımız çocuğa atkı örüyor. Ben hiç öyle şeyler yapamam beceriksizim yani ama düşününce sevgili kısmından genelde böyle düşünceli şeyler gelmez. Ben zaten ömründe aldığı hediye sayısı bi elin parmaklarını geçmeyen  insan olduğum için o kız kadar etkilenmedim. Yine de biliyorum ki böyle bir olay asla unutulmuyor, telafide edilmiyor. Zamanın geri gelmeyeceği gibi böyle bir eksiklikte dolmuyor işte.

Şimdi beş parasızlığıma değineyim cumartesi günü ayakkabı falan alınca ben fazla param kalmamıştı,kalan paramında bu kadar çabuk bitmesini beklemiyordum ki. Yarın burs yatacak onu bekliyorum yani. Şu dakikada acıkacak olsam o açlığımla kalırım. Gidip kızlardan para istemem yiyecek hiç istemem. Öyle insanlardan isteme alışkanlığım yok. Bir de ayrıntıya girmeden anlatacağım bir başka olay dün Kurt'tan bir şey istedim, olay benle alakalı olmayınca kolaylıkla söyleyebiliyorum çünkü. Neyse ben söyledim netten üzerinden çok zaman geçmesine rağmen o hala oyalanınca sinirlendim ben çünkü beklemekten nefret eden bi insanım. Hele ki gerçek hayata dair bir şeyse. Kalktım gittim kendim halletim burdan da dersimi de önlemimi de alıyorum bir daha da kimseden başkası için bile bir şey isteyesim yok yani...

Yarın burs yatıyor. Bu hafta Miray'ın yanına gitmek için tek uygun hafta çünkü ilk haftadan yapacağım tüm masrafları toplamam kolay olur ama haftaya falan kalırsa bu olay gitmem mümkün bile olmaz. Diğer bursum kesilmeseydi belki düşünebilirdim de şu an imkansız yani. Her şeyde o kadar karışık ve ters bir zaman ki ne yapacağımı bilmiyorum...

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yaz yaz hiç çekinme canııım ne gerek var? aramızda yabancı mı var sanki?