23 Nisan 2023 Pazar

Lordum böyle buyurdu

 Merhaba sevgili blog,

Aylardır seninle aklımdan yüzlerce konuşma yapıyorum aslında ama ne zaman iş yazıya dökmeye gelse tıkanıyorum. Vakit bulamıyorum. Ya da bahanelerin ardına saklanıyorum. Galiba en çokta üşeniyorum.

Hayatının kontrolünü kaybetmiş hissettiğin oldu mu hiç? bende sanırım biraz ondan var. Dalgaların arasında kayboluyormuşum hissi. Zaman geçiyor her günüm bir öncekinin neredeyse aynısı, farklılık istediğimden değil sadece plansız ve amaçsız bir parça savrulma halindeyim sanki. Yorganı başıma çekip yatasım var sadece. Ama bunu hiç bir şey yapmadan bir kaç ay boyunca yapasım var. Bakma böyle depresif konuştuğumda ben o kadar sabit duramam, en başta oyun oynarım ve yapmak istediğim diğer şeylerin arasında kendimi kaybederim elbet.

Yağlı boya yapmak istiyorum mesela. Tamam hiç bir zaman iyi yapabildiğimi söyleyemem ama sanırım seviyordum tablo yapmayı. Hem zaten özgün şeylerde yaptığımdan değil nerede karanlık bir fotoğraf bulsam onu yaptım. Hepi topu da 3 tablom var. Bir de Okyanus ile yaptığım bir adet tablo daha var. Onu da çerçeveletmek istiyorum bir ara. Sonra bir de akrilik boya ile yaptığım muhteşem(!) bir cehennem tasvirim var. Aslında o tablo hiç kırmızı olmayacaktı. Muhteşem araştırmalarım sonucunda akrilik boyaya yapılan övgülerinde etkisi ile ilk kez denedim. Aşırı hızlı kuruduğu ve boyarken bayağı boyanın gitmesi ile tonları zaten oluşturamayınca elimde en çok kalan kırmızı boyayı kullandım bende. Bir daha kesinlikle akrilik almam mesela. Yapabilen alsın, o yetenek bende yok.

Bu sabah köyden geldim. Konuya muhteşem giriş yapabildiğim için böyle anlatıyorum. Bayram için gitmiştim, ailevi ilişkilerimde çok değişen bir şey yok gibi ama abilerimle biraz daha ılımlıyız. Artık kocaman evde kalmış bir kadın olarak gördüklerinden beni biraz darlamayı bıraktılar sanırım. Gerçi ikisi Okyanus ile beni bildiği için diğer ikisi de artık çokta iplemeyip kendi dertlerine düştükleri için sanırım ilgilenmiyorlar. Bütün sülalemin erkek bireylerin tam bir klasik Türk erkeği olduğunu söyleyebilirim sanırım. Oldukça fazla genelleme olacak ama öyleler. İçimdeki feministi ortaya çıkarma konusunda çok başarılılar ama yine de açık bir tartışmaya girmiyorum. Cesaret eksikliğimdendir belki ya da artık gerçekten umurumda değil. 40 yaşında kocaman herifler artık ben düzeltemem onları düşüncemde bayağı baskın.

Tüm bunlarla birlikte herkesin anlatıp korumaya çalıştığı Türk aile yapısının benim doğup büyüdüğüm coğrafyada o kadarda geçerli olduğunu düşünmüyorum. Herhangi bir programda en ufak şeye binlerce laf söyleyen insanlar kendi hayatınlarda sınırsızca yapabiliyorlar onları. Ve her zaman her koşulda erkekler haklılar. Açıkalama, düzenleme, konuşma veya çözmeye çabalama yok. İstiyor ve olacak.

Lordum böyle buyurdu...

Neyse çok dağıldım ben. Umarım sana daha sık yazabilirim, en azından deneyeceğim. Bu vaatlerimde kilo verme çabam gibi olursa çok umutlanma sen..

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yaz yaz hiç çekinme canııım ne gerek var? aramızda yabancı mı var sanki?