12 Ekim 2011 Çarşamba

Şeker

Bazı şeyler hiç ummadığı zamanda çıkar insanın karşısına ve geçmiş ulaşamayacağını bile bile hatırlatır kendini...

Artık emin olduğum bir şey varsa insan hüzünlü ya da sinirliyken daha çok yazıyor. Mutluykende mutluluğunu başkalarına saçmaktan buraya sıra gelmiyor herhalde ne bilim. Mesela bugün sabahtan bi huzursuzluk var içimde depresyondayım sanki he. Konu anlatımım vardı sabah, dün gece bi ton hazırlık yaptım. Sınıfa gelince umurumda olmadı yani hocanın sorularına cevap verdim azıcık anlattım geçtim. Hoca beğenmiş ya da beğenmemiş umurumda değil yani. Zaten dersin geri kalanında oyun oynadım. Öğleden sonra daha iyiydi site yapmayı öğreniyoruz. O kadar güzel şeyler yapıyoruz ki yani benim için çok önemli şeyler ama bunları kimse ile paylaşamıyorum yani saçacak mutluluğum olsa da yapamıyorum. Okuldan gelince daha da durgunlaştım yatağın içine girip öylece ranzayı inceleyesim boş boş bakınasım var...

Gündüz nöbetçi yurtta kaldığım arkadaşım mesaj attı tarağım yurtta kalmıştı ve o tarak benim için çok önemliydi. Çünkü lisedeki bi arkadaşım vermişti. Dahası o benim saçlarımı acıtmayan tek tarak (diğerleri ile yapmaya çalışınca sanki tek tek yoluyorlarmış gibi hissediyorum da) öyle işte. Onu göndermiş bu yurtta kalan bir arkadaşıyla gidip aldım. Beyaz bi poşete sarmış onu odaya gelince bi açtım içinde iki tane de şeker var. Hani çocukken emzik şeklinde şekerler olurdu onlardan işte. Ben Miray'ı ilk görmeye gittiğim zaman Kurt'un arkadaşının evinde kalmıştık işte o şekerleri ordan aldım ben iki tane. Birini Miray için diğeri de benimdi ama ona verme şansım olmamıştı onlarda çantamda Ankara'ya geri dönmüşlerdi. Yurtta unuttuğumun farkında değildim. O tarakla birlikte onlarıda saklamış. Aslında farkındaydı belki taa o zamandan yenmeyecek şekildeydi o şekerler ama özel olduğunu biliyordu ondan saklamıştı belkide. Onları öyle görünce bi garip oldum ben... Ve bir şey daha var buraya gelmeden önce İstanbul'da Kurt'a çikolata bırakmıştım Miray'ın en sevdiğini sanırım hala almadı onu...

3 yorum :

Yaz yaz hiç çekinme canııım ne gerek var? aramızda yabancı mı var sanki?