10 Nisan 2014 Perşembe

Pek çok şeyden nefret ettiğim gibi bir gerçek var. Bunlardan başlıca olarak erkekler (ki hepsi gibi bir genelleme yapmak istemem ama ayrıntılarla şe edicem ben bunu) bir de fiziksel olarak zayıf olmaktan.

Markete gitmek için evden çıktım. Ana sokaklardan biri, az uzakta insanlar yürüyor, sokak ışıkları falan herşey tamam yani. Arada bir de araba geçiyor. Öyle ıssız diyebileceklerimden değil yani bu yürüdüğüm yol. Arkamdan ses geldi, hiç üzerime alıpta dönüp bakmadım. Biraz sonra benim hizama bisikletli biri geldi, seslendi. Şapkam vardı kafamda dönmem mümkün değil ama göz ucuyla baktığımda kafasını çevirmiş bana bakıyordu. Sonra döndü devam etti. Yavaşladı dönüp tekrar baktı. Görüş alanımda bir tek o olduğundan görmemek mümkün değil yani. Az daha gidip gel gel diye seslendi.

Gidip dövmek istedim. Çırılçıplak soyup, tecavüz edilsin diye sokağa salmak istedim. Derisini yüzmek, tırnaklarını sökmek gibi bir sürü işkencenin yanında en çok tekme atmak istedim ya. Onu bile yapamayacak kadar güçsüzüm onun gücünün yanında...

İşte bunun gibi erkeklerden nefret ediyorum. Sadece erkek olduğu için herşeyi yapabileceğini düşünmesinden. Anlayışsızlığından. Salaklığından. Çok sinirliyim sanırım şuan çünkü binlerce hakaret şekli var aklımda. Çünkü yapabileceğim tek şey bu. Çünkü gidip adamı dövemiyorum. Çünkü bir kadın olarak fiziksel yönden zayıfım ve bunu ciddi anlamda geliştirmediğime pişmanım...!

4 yorum :

  1. Ah Efsun ah! Sadece anlıyorum demek yeterli gelmiyor biliyorum; ama anlıyorum seni. Özellikle son dönemde ayyuka çıkan tüm bu şiddet (fiziksel ya da sözlü) tecavüz, taciz ve bilumum türü, cinsel kimliklere karşı aşırı faşizan ve şovenist duygularla bizimde aynı ölçütte karşılık vermemize neden oluyor. Açıkçası bir noktada bu durumdan endişe duyarken, diğer taraftan yasaların koruyucusuzluğu, her şeye rağmen kadına yapılan her türlü saldırının ve haksızlığın meşru kılınması... evet tam olarak şunu dedirtiyor döveceksin, keseceksin gerekenin cezasını anlasın dünyanın kaç bucak olduğunu dedirtiyor. Ne de olsa hattı müdafaa yoktur, sattı müdafaa vardır, mantık bu noktadan sonra ancak bu olabilir.

    YanıtlaSil
  2. Bu tamamen ve her gün daha da büyüyen bir umutsuzluk bence bizim için. Ne oldu da şu duruma gelebildik dedirten cinsten.Nasıl bir zihniyet ile yapılabiliyor ki bunlar? Ve hangi haklarla yapılmaya devam edilecek? Sonuçta bu ilk değildi sonuncu da olmayacak..

    Tecavüzü koruyan bir Hükümetten, kadına dair herhangi bir ilerleme beklemiyorum doğrusu...

    YanıtlaSil
  3. geliştirebilirsin fiziksel olarak kendini. kendine göre bi dövüş sanatı seçip öğrenebilirsin. hem anger management için hem disiplin için hem de kendini korumak için birebir bu dövüş sanatları.

    bu arada zerdalilere katılıyorum. insan taciz karşısında bu hale gelebiliyor ve bu cümleleri sarf edebiliyor, o nedenle garipsemedim dediklerini.

    YanıtlaSil
  4. Sanırım bir tane seçip başlayacağım. Önce bu şehirde ne var ne yok tam öğrenmeliyim. Kurs varmıdır onu bile bilmiyorum doğrusu.

    Ve teşekkür ederim ikinize de..

    YanıtlaSil

Yaz yaz hiç çekinme canııım ne gerek var? aramızda yabancı mı var sanki?