29 Eylül 2025 Pazartesi

Bu da başlıksız olmuş

 Merhaba sevgili blog,

 

Sana neler anlatsam bilemiyorum, nereden başlasam. Dünyalar kadar değişiklik oldu hayatımda diğer taraftan o kadar da değişmiş gibi gelmiyor. Artık işsizim söylerken kötü geliyor ama sadece artık çalışmayı bıraktım. Korkunç stresli bir dönemdi, hem çalışmak hemde bırakmak başka bir günün hikayesi olduğu için bu kısmı atlayacağım henüz ona hazır değilim.

 

Kötü günler geride kaldı şimdi sıra daha kötü günlerde lafını yaşıyor gibiyim bir parça. Aslında hayatım kötü değil yanlış anlaşılma olmasın, evde olmaktan deli gibi mutluyum ama gelecek kaygısı ve belirsizliği içimi kemiriyor sürekli tedirgin haldeyim. Sürekli ne olacak kaygısına sahip olduğumdan Keyifle oyun oynayamıyorum -ki en çok heyecanlandığım kısımlardan biriydi bu-. Biraz da eve kapanmış gibiyim, her gün dışarı çıkıp gün içinde pek çok insanla konuştuğum durumdan sadece Okyanus ile konuştuğum duruma geldim. Bazı günler ablam ve annem arıyor onlarla da konuşuyorum ama bunun dışında sürekli evdeyim. Haftada 1-2 kez market için çıkıyorum sadece. Sanırım bu da mevcut ruh halime iyi gelmiyor. Birbirini besleyen döngüye sıkıştım.

 

Yeni bir şeye sıfırdan başlarsın da her şey çok fazla gelir ya o haldeyim. Adım adım ilerlemem gerek diye hatırlatıyorum kendime ama bir sonraki adım nereye olacak sorusuna cevabım yok. Sabahlarım bu belirsizlikle başlayıp aynı şekilde uyuyorum. Gün içinde neler yaptım nasıl geçti o kadar hatırlamıyorum. Faydalı bir şeyde yaptığım yok yani herhangi bir yere adım atıyormuşum gibi gelmiyor. Son bir kaç gündür yeni bir şey denemeye çalışıyorum; 5 dakikada düzeltemiyorsan endişelenme. Ama 5 dakikalar bitmiyor... 

 

İşsizliğimin yeni bir boyutu da maddi kaygılar. Yani her zaman çok rahat oldum diyemiyorum çünkü hiç olmadı ama şimdi bir gelir hali olmadan daha da panikliyorum. Üzerine kapalı hava durumları da iyi gelmiyor. Sanırım pek iyi değilim karmakarışık yazmayı da bıraksam iyi olacak. Çok fazla iyi kelimesini de kullanmışım zaten. O halde sonra görüşürüz, belki, bir ara.



21 Ocak 2025 Salı

Boşluk

 Merhaba sevgili blog,

Kendi içimde yılda bir yazma rekorumu da kırım 2 yılda bir yazar hale gelmişim. Hayatımda pek bir şey değişmedi aslında son yazdığımdan beri. İlla ki bir şeyler oldu ama genel tabloya bakınca pekte fark göremiyorum. Yıllardır aynı yerde çalışıp aynı işi yapıyorum. Kedimizin peşinde koşuyor ve kendimizi eve kapatma yolunda pekte bir şey değiştirmiyoruz gibi. En azından son 4-5 aya göre böyleydi sanırım. Son bir kaç yıldır psikolojim pekte iyiye gitmiyor. Durumu değiştiremiyor ya da kendimi toparlayamıyorum. Hayatımı akıntıya bırakmış haldeyim. Yapmak istediğim pek çok şey var aslında ama hiç birini yapacak enerji ya da motivasyon bulamıyorum. Eski oyunlara ve dizilere sarıyorum onun yerine.

 

The good place izlemiştim yıllar önce, sonra ara ara, tekrar tekrar izledim. İçimde bir parça oraya gidip dönmemek istiyor. Ölmeyi isteyip istememe hali mi tam kestiremiyorum bu durumu sadece bir yerde kendimi kapatma isteği. Minik bir düğme gibi, kapat uzaklaş belki bir ara dönersin. 


Neyse konu bu değildi, çok dağılıyorum her şeyden alakasız şeyler peşine düşüp asıl yapmam gerekeni unutuyorum. İşkolik olan parçam bu duruma bayılıyor, başımda bin tane iş olduğu için bir ona bir öbürüne geçip duruyorum. Günün sonunda elimde hep yarım kalmış işler oluyor. Bir bakıma tıpkı hayatım gibi, yaşlandığımı hissediyorum ve her şey yarım kalmış durumda. Ne bir başarı elde edebilmişim ne bir ilerlemem var. Aklımın köşesinde minik bir ses yaptığın işte iyisin diyor ama diğer her şey bastırıyor onu. Bir miktarda paslandığımı fark ettim geçenlerde. Asıl mesleğimin bilgisini içeren başka bir iş yapıyorum teknik olarak, yakın zamanda ise kendi alanımla ilgili bir iş geldi. Başımdan savıp yapmamak için uzunca bir süre direndim. Sonrasında hazırladım, fena da değildi ama yine de beğenmedi. Ben ne kadar beğendim orası da tam bir muamma. 


Bir çıkışa ihtiyacım var. İş hayatımda tamamen mutsuz durumdayım, zorla gidiyorum her anından bıktım ancak başka bir işe geçecek cesaretim hiç yok. Yeni bir ortam yeni bir alan ve üstte bahsettiğim gibi minicik bir paslanma hali. Daha da kötüsü çalışmak istemiyorum. Okul bittiğinden beri aralıksız çalıştım gibi bir şey oldu. Hiç işten uzaklaşamadım ve hiç tatil yapmadım. Ve zaten bildiğim bir tatil anlayışı yok. Yine de asıl konu hiç dinlenip kendime düzgün bir vakit ayıracak zamanım olmadı. Sadece pazar günleri çalışmıyorum, Okyanus o günü benim için boş bırakmaya çalışıyor ama biliyorum bu defa hayatımıza dair bir şey yapamıyoruz. Hiç bir şey olmasa bile dünya kadar ev işi oluyor. Hakikaten nasıl oluyor bu kadar ev işi. İki kişiyiz sonuçta temizle temizle bitmiyor.


Geçenlerde Okyanus'un ailesini ziyarete gittik onlara da işten çıkacağımı söylememle olay bir anda gerçek hale geldi. O günden beri panik haldeyim, halbuki daha çıkışıma dair bir şey yok ortada daha cesaretimi bile toplamış değilim, yedek planlar olmadan bir şey yapamıyorum bile. Net bir şey yok yani sadece basit bir cümle, bir söz. O günden beri aklımda hep aynı konuşma dolanıp duruyor. Kendimi aynı döngüde aynı çıkmazın içinde çaresiz hissediyorum. Oturup bir köşede şöyle bir kaç gün ağlayasım var...