2 Şubat 2016 Salı

Banaana

Hey bugün sana liseyi anlatmak istiyorum. İstiyorum çünkü hayatımda ilk defa bir whatsapp grubuna katıldım. Yok ben katılmadım lise arkadaşım grup açıp bizi ekledi. Yahu yıllardır whatsapp kullanırım daha kimse gruba eklememiş beni. Ne kadar asosyal mi desem istenmeyen mi desem yoksa yalnız mı desem bilemedim o benmişim işte. Yani hissettiğim oydu. İşte öyle eklenince acayip mutlu oldum. Bunun üstüne anında terfi alır gibi yönetici yapılınca deli gibi mutlu oldum iş yerinde böyle terfi almadım ben. Yarım saat kadar sonra iş yerine gelen ve 6 saat boyunca başımda durup iş yaptığımız müşteri olunca ağlamak istedim ama o başka konu.

Neyse bazen aklıma geliyor ne salakmışım diyorum. Liseye başlarken fotoğraf istenir ya hani. He işte ben o fotoğraf çekilmeden hemen önce kuaföre gitmiş ve kısacık yaptırmıştım saçlarımı. Hangi akıl ve mantıkla yaptım bunu bilmiyorum. Sanırım annem yurtta kalacak olmamdan dolayı daha kolay olur demiş olabilir. Bilemiyorum şimdi. He işte o kuaförden çıkıp doğruca fotoğrafçıya gittim. Sonuç çok güzel! kısacık saçlara fön çeken bir kuaför, fotoğrafta saçlarının ön tarafı uçuşan bir ben. Ondan beri kuaförde fön çektirmem. Elimden gelse ıslak saçlarımla kaçacağım ordan. Öyle gıcık oluyorum. İşte o tip ile başladım liseye. 1-0 yenik. Neyseki Damla orada benimleydi. Kayıt olmaya birlikte gidememiştik ama olsun. Yurtta aynı odada kalmak için ayarlayabilmiştik. Sonra evde ablamdan kalma minnacık bir valize bütün eşyalarımı sıkıştırdım. O zaman için bile çok eşyam yokmuş be. Sen nevresim takımını, havlunu, şampuanını ve tüm kıyafetlerini(!) el kadar bavula sığdır. Şuan panduflarım bile doldurur o valizi... O nevresimleri de hiç sevmiyordum zaten. Deseni hiç bana göre değildi bir sürü çiçekli ve dantelli bir şeydi. Tamam annem çok özendi, kendisi dikti ama benim istediğim gibi değildi işte. Dantel diyorum ya!

Sonra yurda gittiğim ilk gece ağlamadım tabii ki. Ertesi gün annemle konuşurken haftasonu eve gitmek istediğimi söylediğimde, annem gelme dediği için ağlayacaktım. Sınıfın ortasında olunca ağlayamadım tabii ki. Ama annem son parasını bana vermişti, o hafta eve gidersem tekrar verecek parası yoktu. İşte böylece eve gidemedim.

Sonra 1. sınıfta gıcık olduğum bir kız vardı. Hani günlük falan tutarsın ya, ya da şiir yazarsın. Sonra öküzün teki gelip alır onu elinden bütün sınıfa okumaya başlar. Bilirsin bu sahneyi, bütün ergen dizileri kullanır. İşte bu sahnede defteri alınan kişi ben oluyorum. Bütün sınıfı peşinden koşarak dolaştığım kişi de o öküz! Salaklık bende otur bekle, sende onlarla beraber gül hatta. Sonra tenhada git ağzını burnunu kır o kızın. Kalıbın yeter senin. Yani kilon... Kilom...

Ve buradan sonra bende film koptu maalesef. Zayıfladıktan sonra devam ederiz.